12 Eylül darbesinde ana sebep, iktidar ve muhalefet partilerinin dolaylı veya dolaysız olarak ülkeyi kamplaştırması, devleti yönetilemez hale getirmesi denebilir. İhtilaldan sonra cezaevleri siyasi suçlularla doldu. Genç nesil eğitim veya sosyal hayattaki yerinden tel örgüler arkasına sürüldü. Bir nesil yok edildi.
1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
517 kişiye idam cezası verildi, idam cezası verilenlerden 50'si asıldı.
30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
3 bin 854 öğretmen, üniversitelerde görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
31 gazeteci cezaevine girdi.
80 ihtilalına neresinden bakarsanız bakın. Sağından, solundan, isterseniz benim gibi dışından bakın. Her siyasi parti ve partili, haklılığını iddia eder. Kan bulaşmamış her görüşe saygı duymak, demokrasinin gereğidir. Fakat bir şekilde gruplar arasında silahlı çatışmalar, önüne geçilemeyen cinayet vakaları yaşandı.Bu doğrultuda ihtilaldan sonra cezaevleri siyasi suçlularla doldu.
Yine bir nesil yok ediliyor.
Son 20 yılda nüfus %26 artarken tutuklu ve hükümlü sayısı %400 arttı, uyuşturucu ve hırsızlık suçlarından yatanlar %600 arttı. Tutuklu ve hükümlü çocuk ve gençlerin oranı %40 arttı.
Fişlemelerin, öğretim görevlisi ve yargı mensuplarının baskı altına alınmasının, gazetecilerin sindirilmesinin hatta tutuklanmasının, dizi ya da filmlerin suç sayılmasının yaşandığı günlerdeyiz.
İşin özeti;
Cezaevleri, sosyal ve siyasi hayatın aynasıdır.
2013 rakamlarına göre;
138.016 mahkûmdan 71.505 kişisi okur-yazar değil ya da ilkokul mezunu. Oran, cumhurbaşkanının aldığı oy oranı ile aynı, yani %52.
62.915 tutuklu ve hükümlü, hırsızlık, yolsuzluk, dolandırıcılık ve rüşvet gibi haram paranın bulaştığı suçlardan yatıyor. Oran, son yerel seçimlerde AKP’nin oranıyla aynı, yani %45.6
Her gün biraz daha cahilleştirilen vatandaşları ile yolsuzlukların ayyuka çıktığı günümüzde, elbette ki, armut dibine düşer.