Yüce Rabbimizin izniyle, 20 Nisan 2015 Pazartesi günü Ramazan’ın Müjdecisi Receb Ayına girmiş olacağız. Sevgili Kardeşlerimiz!İçinde Regaip, Miraç, Berat ve Kadir Gecesi gibi mübarek geceleri barındıran üç aylar, Yüce Rabbimizin gücü karşısında aczi yetimizin bilincinde olarak, bir kere daha nefislerimizin muhasebesini yapıp geleceğe hazırlıklı olmanın bir vesilesidir. Tartışmasız, Milletimiz yüzyıllardır böyle mübarek gece ve günleri büyük bir fırsat bilip, günahlardan uzaklaşmak için büyük bir şans olarak görmüştür.
Buna bağlı olarak, geçmişten günümüze üç Aylar olarak tanımlanan Receb, Şaban ve Ramazan Ayları, öncelikle Yüce Rabbimize, aile fertlerimize, milletimize ve bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmalı, ihmal ve hatalarımızdan dönmemize ve gaflet uykusundan uyanmamıza vesile olmalıdır. Aramızdaki çekişmeleri, tefrika ve ihtilâfları, şahsi menfaat hesaplarını ve basit düşünce farklılıklarını bertaraf etmeli, her zamankinden daha çok muhtaç olduğumuz ve Yüce Dinimizin bizden ısrarla istediği hoşgörü, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin güçlenmesi, insani ve ahlâki meziyetlerin yeniden yeşermesini sağlamalıdır.
Böyle rahmeti bol mübarek aylara girerken, geriye dönüp öz eleştirimizi baştan yapalım ve inancımıza yakışmayan huyları geride bırakalım. Yüce dinimizin kabul etmediği bu huylar özetle şöyledir: Müslüman toplum olarak, Dünya’ya olan tutkumuz çoğaldı, az ile yetinmeyip, kendimizden başkasını görmez hale gelip, ben merkezli bir hayata savrulduk. İnsanlara makamına, mevkisine, gelirine, gücüne, itibarına göre davranmaya alıştık- alıştırıldık. Kimimiz elimize geçirdiğimiz imkânları veya imtiyazları kaptırmamak için kırmadığımız kalp, deviremeyeceğimiz çam kalmadı. Din kardeşlerimize karşı dilimiz, üslubumuz ve kalbimiz başka, bir laf söyleyene elli laf sokuşturmaya çabalık. Bu davranışımızla üslubumuz, affediciliğimiz lafta, hoşgörümüz sözde kaldı. Sanki rövanş duygularıyla yaşar hale geldik, ya da getirildik. Arkalarından gittiklerimiz, çoğunlukla topluma güzel örnek olma yerine, gerek sözleri ve gerekse tutum ve davranışlarıyla kötü örnek sergilediler. Dolayısıyla toplumda arzu etmediğimiz kutuplaşma ve öfke yayılmaya başladı… Tüm bunların yanında adımız Müslüman, bununla iftihar ediyoruz, ama bir birimize karşı tutum ve davranışımız, üzülerek ifade ediyorum bu isme yakışmıyor!
Kıymetli kardeşlerim! İşte Bu Mübarek ayların dini duygularımızın yoğunluk kazandığı, merhamet, şefkat, yardımlaşma ve dayanışma hislerimizin doruk noktaya ulaştığı, bir zaman dilimi olduğu unutulmamalıdır. Ayrıca hatalarımızdan ve günahlarımızdan temizlenmek, hayırlı ve yararlı işleri daha da fazlalaştırmak için büyük bir fırsat olarak değerlendirmeliyiz. Çok daha önemli olan, vatanımızın birliği, Milletimizin sarsılmaz bütünlüğünü bozmaya çalışanların ıslahı, Devletimizin daim olası için içten Rabbimize sıkça duayı ihmal etmeyelim. Ayrıca, İslam dünyasında akan kanın bir an önce durması için de, dualarımızı esirgemeyelim!
Sevgili Peygamberimizin Hadisleriyle, yazımızı nokta koyuyoruz. Bir kimse recep ayı içinde imanla ve sevabını Allah’tan bekleyerek bir gün oruç tutarsa Allah’ın en büyük rızasına hak kazanır. Firdevs cennetinin en üst katına yerleşir… Allah’ım Recep Ve Şaban Ayını Bize Mübarek Kıl ve Bizi Ramazan'a Ulaştır.” (Tirmizi) Yüce Rabbimiz, üç ayları ve içerisinde bulunan kutlu geceleri, cümlemiz hakkında hayırlara ve güzelliklere vesile eylesin. Allah’a emanet olunuz!
Not: 23 NİSAN PERŞEYİ CUMAYA BAĞLAYAN GECE, REGAİB KANDİLİ’DİR.