Dinlemek ve dinlemeyi bilmek…
Siyasette,iş hayatında,eğitimde velhasıl sosyolojik her olguda geçerli kuraldır. Genellikle pek rağbet edilmez. Onun yerine daha çok konuşmak veya karşısındakinden daha önce davranılarak konuşmaya başlama veya karşısındakine hiç fırsat vermeden konuşmak denenir. Hâlbuki konuşmanın nev’ini üslubunu hatta ana fikrini değiştirecek bir düşünce sağlıklı bir dinlemeden sonra değişebilir.
Eğer dinleyebilirsek toplum ve cemiyet ilişkilerinde ki problemleri de çözebiliriz; affetmeyi veya özür dilemeyi becerebiliriz. Affetmek bir erdemdir. Erdemli olabilmek; erdemli davranışlar bekleyebilmektir. Aksi takdirde ölçüleri ve değerleri zayıflamış toplum davranışları görürüz. Dinlediğimizde yaşlının tecrübesine, bilim adamının ilmine kıymet vererek; genç insanın teknolojideki hızını bilgiye ulaştırmasına, belgeye aktarmasına değer vermiş olacağız.
Siyasi partide ve bilhassa teşkilatlarda da aynı şeyi gözlemliyoruz. Karşı tarafı iyi dinlemeden ya karar veriyoruz veya zanda bulunuyoruz. Yüce kitabımız Kuran-ı Kerimde de sıkça bahsedilen suizan da bulunmakta böyle başlıyor…
Eğer dinleyebilirsek istişare etmeninde önünü açmış olacağız. İstişare sağlıklı karar vermenin ilk adımı olmalıdır. İstişaredeki düşünce veya kararları aklın süzgecinden geçirip teşkilat kararı haline getirebilmeliyiz. Aksi takdirde kararlar, adaletsiz veya yanlışa yakın olabilir.
Dinlemesini bilirsek, bu milletin değer yargılarının nasıl törpülendiğini görürüz. Milletin beka’sı ile devletin genleriyle nasıl oynandığını görürüz.
Mensubu olduğumuz milletimizin tarihiyle şu andaki hali arasında bağlantı kurar da sentezler yaparsak geleceğimizi daha iyi şekillendirebiliriz.
İşte o zaman dış politikada ki tükenmişliği, iç politikadaki makyajları görebiliriz. Esnafların çilesini, işsizin çaresizliğini de görebiliriz.
İstişare edebilen teşkilatların uygulamada yanlışa düşmeleri mümkün değildir. İstişare eden topluluklar kendi hallerini bozmadıkça er veya geç Allah’ın izniyle Muaffak olur, muktedir kalırlar.
Bu bağlamda mensubu olduğumuz Milliyetçi Hareket Partisinin başarılı olamama gibi bir durumla karşılaşması mümkün değildir. Önce Allah(c.c)’ın izni, sonra vatandaşlarımızın teveccühüyle, Milliyetçi Hareket Partisi genel seçimlerde bir destan yazacaktır.
MHP’nin kazandığı Belediyelerimizin her birinde vatandaşlarımız için mühim kazanımlar ve çalışmalar olmuştur. Biz inanıyoruz ki, bu yerel seçimlerde vatandaşlarımız arkasına dönüp adaylara ve çalışmalarına bakacak ve gerçekleri görecektir. makyajlı politik sözlere aldanmayacak vitrinin arkasında neler oluyor görmek isteyecektir.
Milli duruş sergileyen Milliyetçi Hareket Partisi muzaffer olduğunda, milletimiz, ideal şehir kriterlerini yakalamış yerel yönetimleri görecektir.
Yazımızın başlığında da ifade ettiğimiz gibi dinlemeyi bilmek her zaman bir üstünlüktür. Dinlemenin toplumumuza ve camiamıza katacağı çok şeyler olacaktır.
Sağlıcakla kalın.