Milletlerin hayatlarında dönüm noktaları vardır. Her millet, hem -eğer varsa- ihtişamlı mâzîleri ve hem de geçirdikleri bâdirelerle, gelecek nesillerine istikamet tâyinine çalışır. Bir taraftan da dünya milletleri arasındaki mücâdelelerini ‘acımasız bir menfaat ihtirasıyla’ sürdürürler.
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, “Hedef Türkiye” adlı ibret verici bilgilerle dolu kitabında şöyle der: “Dünyada gelmiş geçmiş en büyük medeniyeti kuran kimlerdir, biliyor musunuz? Şu an Çin sınırında, fiziken de katliamdan, soykırımdan geçirilmekte olan Uygur Türkleridir. “ (Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, Hedef Türkiye, Otopsi Yayınları, 6. Basım, Sf. 100)
Prof. Dr. Sinanoğlu devam ediyor: “Rusya’sından tutun da Amerikasına kadar, bütün bunların derdi nedir biliyor musunuz?
Endülüs’ü sildik, bu Türk ve Müslüman lâfını Anadolu’dan söküp atamadık ama, 2000’in sonunda bu işi bitireceğiz. İşte bütün dertleri budur!” (a.,g.,e., sf. 109)
Bunları niçin yazdım? 19 Mayıs 1919 öncesi, Anadolu, değişik devletlerin işgali altındaydı. Payitaht/başşehir İstanbul da, ne yazık ki İngilizler’in, F(ı)ransızları’nı ve İtalyanlar’ın denetimindeydi.
Aynı kötü şartları, Anadolu’nun diğer şehirleri de yaşamaktaydı. Kaldı ki, meselâ, Karadeniz’de Pontuscu çeteler halkı soyuyor, katliamlar yapıyor, dehşet saçıyordu.
Mustaf Kemal’in, 19 Mayıs 1919’da çıktığı Samsun şehri de farklı değildi. Bu durumu, “Samsun’da On Beş Sene” adlı kitabında, Hasan Umur* şöyle anlatmaktadır:
“Samsun’un Gümrük caddesinde kiraladığım dükkânda ticaret işlerine başladığım zaman, 1334 (1918) yılının sonlarıydı. Millî mücâdele henüz başlamamıştı. İngiliz askerleri Samsun caddelerinde neşeli, neşeli dolaşmakta, halk ise, endişe ve üzüntü içersinde idi.” ((Bknz. Güven Basımevi, İstanbul, 1947, Sf. 5)
Hasan Umur şöyle devam ediyor: “İngiliz askerlerinin Samsunda dolaştıkları bir sırada, Sivas kongresine Samsunu temsilen murahhas göndermek biraz mahzurlu görülüyordıysa da, merhum Şükrü Beyin tensibiyle Boşnak zade Süleyman Beyin gönderilmesi kararlaştırıldı. Yol masrafı için arkadaşların yardımına başvuruldu. (Muhterem hemşerim Veli zade Mustafa Bey, hamiyet gösterenler arasında başta gelmekteydi.)
Süleyman Bey, kongrenin faaliyetlerini muammalı kelimelerle mektuplarında anlatmıya çalışıyordu. Bir mektubunda “Güneşin şiddetli hararetine bakılırsa, yumurtalar civciv çıkaracaktır” sözleriyle durumun ümit verici olduğu anlatıyordu.
Sonradan Sivas kongresinin kararlarından arslanlar doğduğunu yalnız biz Türkler değil, bütün dünya görmüştür. Kongrenin toplandığı 4 Eylül 1335 (1919) tarihinden tam bir ay sonra İngiliz askerleri Samsundan çekilmişlerdir. Bu suretle daha serbest bir surette çalışmak imkânı elde edilmiş ve, artık vatandaşlar bir kelime etrafında toplanıyor: Kurtuluş!” (a.,g.,e., Sf. 42)
Dikat buyurulsun: Çanakkale’de, Türk’ün nefesini kesmek değil, soyunu kurutmak isteyenler de bu İngilizlerdi. Daha gerilere gidelim: 1526 târihinde, Muhammed Bâbür Şâh tarafından kurulan ve bugün, yerinde, Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Afganistan’ın bulunduğu Türk Gürgâniye/Bâbür İmparatorluğu, İngiliz fitnesiyle, 332 yıl hüküm sürdükten sonra 1858’de târihten silinmiştir.
Öyle bir yıkılış ki, -ibretliktir, mutlaka okunması gerekir- son hükümdâr İkinci Bahadır Şâh, sâdece kâğıt üzerinde hükümdârdır ve hanımıyla birlikte, fecî bir şekilde hapishânede vefât etmiştir.
Prof. Dr. Oktay sinanoğlu’nun dikkat çektiği husus da, işte, tam burasıdır. Başta, ABD, Çin, Rusya ve AB ülkeleri olmak üzere hiçbir emperyalist güç, bu emelinden asla vazgeçmiş değillerdir ve hep, bir ‘gaflet ânı’ gözlemektedirler.
Her 19 Mayıs’ı bu şuûrla değerlendirmek lâzımdır.
Kısacası; Türk milleti, Türk gençliği, her an tetikte ve her an uyanık olmak mecbûriyetindedir.
* Hasan Umur; 02 Mayıs 1296/1880 târihinde T(ı)rabzon’da doğdu. 1916’da T(ı)rabzon’un Ruslar tarafından işgali üzerine Samsun/Bafra’ya hicret etti. Millî Mücâdele’nin başlamasıyla, mücâdeleyi teşvik için, Samsun Hançerli Câmii’nde vaazlar verdi. 10 Ocak 1934-25 Ekim 1934 tarihleri arasında, 288 gün Samsun Belediye Başkanlığı yaptı.10 Ağustos 1977'de, 97 yaşında, İstanbul'da vefât etti. Vefâtından iki gün sonra Teşvikiye Câmii'nde kılınan öğle namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
Hasan Umur Hoca; ikisi Samsun'la ilgili olan, toplam altı kitaba imza atmıştır:
1.Samsun'da Müdafaa-yı Hukuk (Âdil Pasin'le)(1944)
2. Samsun'da On Beş Sene (1947)
3. Of Ve Of Muharebeleri (1949 )
4. Of Tarihi ( Vesîkalar ve Fermanlar) ( 1951)
5. Of Tarihine Ek ( 1956 )
6. Kuyucu Murat Paşa ( 1973)