Yerel seçimlerin ardından koltuklarına oturan yeni başkanlar sürprizlerle karşılaştı. Kasaların boş olduğunu gördüler. Yüzleri ekşidi. Borç yükünün altında kalmaktan korktular. Başkanlar, şaşkınlıklarını basınla da paylaştı.
Nihayetinde belediyelerin ortak sorunu para sıkıntısıdır.
Yerel seçimlerde belediyelerin imkânları sonuna kadar sorumsuzca kullanıldı. Yemekler, hediyeler, promosyonlar, resmi araç ve hak ve hukuk gözetmeden kullanıldı.
Yeni gelen Başkanlar eski başkanlardan daha mı iyi yönetecek belediyeyi göreceğiz.
Parasızlıktan şikâyet eden başkanların ilk yaptıkları şey basına ödenen paraları kesmek oldu. Derhal medyaya verilen ilan ve reklam ücretlerini ve desteklerini durdurdular.
Hep birlikte göreceğiz bakalım 'boş işlere' ne kadar para ödeyecekler.
Kaldı ki, medya mensupları ağır işçilerdir. Aldıkları parayı sonuna kadar hak eden emekçilerdir. Kurumla halk arasında önemli bir köprüdürler.
Öteden beri belediyeler anonim şirket gibi yönetildi.
Ne kadar akraba varsa belediyenin en “KAYMAK” yerlerine yerleştirildi ve yerleştiriliyor. Bugün de böyledir. Eğer bir düzenleme yapılmazsa yarınlarda böyle devam edecektir.
Belediye Başkanları kazandıkları gün hiç görmedikleri akrabalarını etrafında görür. Kendisi bile ne olduğunu şaşırır. O akrabalar da belediyenin koridorlarında elleri arkasında volta atmaya başlar. Ne kadar yakın olduğu önemli değil akraba olması yeter.
İdealler, seçim kazanana kadardır. Seçimin kazanılmasıyla birlikte idealleri tüketmeye başlarlar. Birkaç adım sonra ise birlikte yol yürüdükleri insanları dere kenarında çakallara yem ederler.