Hükümetin geçmişte terör konusunda sergilediği ihanete varan uygulamalarını bir kenara bırakarak bu güne bakalım.
Gördüğümüz şudur: Güvenlik güçlerimize getirilen müdahale yasağı belli bir yere kadar kaldırılmıştır. Bu kısıtlı imkan bile kahraman asker ve polislerimizin canları pahasına da olsa neler yapabileceğini dost düşman herkese göstermiştir.
Vatan evlatları hainlerin her türlü tuzaklarına karşı cansiperane mücadele ederken siyasi sorumluların görevlerini yerine getirmedikleri apaçık ortadadır.Göstermelik dokunulmazlıkların kaldırılması girişimi istismardan başka birşey değildir.
Akp hükümetlerinin ihmali veya ihanetini fırsat bilip kanlı teröre her türlü desteği veren yerel yöneticiler hakkında mevcut yasalar işletilmeyerek bu hainlerin görev başında kalmaları sağlanmıştır. Halbuki buralarda sıkıyönetim veya olağanüstü hal ilanı ile çok çabuk bir şekilde yönetim değişikliği yapılabilirdi. Ayrıca İçişleri Bakanının hiç bir gerekçe göstermeden Belediye Başkanlarını görevden alma yetkisi olduğu halde bu yetki de ısrarla kullanılmamıştır.Ki geçmişte bu yetki birçok defa muhalefet partili belediye başkanlarını tehdit için kullanılmıştır.MHP' li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç DURAK beyin suçsuz yere görevden alınması bu yetki kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Terör Bataklığının kurutulması varken bütün ısrar ve uyarılara rağmen sineklerle uğraşılmaktadır.Terör suçlarına idam cezasının getirilmesi acilen yapılması gereken bir düzenlemedir ve bir kaçgünlük zaman dilimi içinde yapılabileceği ortadadır.
Silahlı mücadelede ana hedef örgütlerin elebaşları olmalıdır. Kandil neresidir sorusuna cevap bulunmalıdır.Bu melanet yuvasını uçaklarımızdan ziyade kara birliklerimiz ziyaret etmeli oradaki dağ fareleri kafese konulup canlı olarak Ankara'ya getirilmelidir.
Devletimizin bunları icra etme yetki ve yeteneği vardır. Olmayan sadece ve sadece hükümet iradesidir. Peki hükümet varmıdır..Bu sorunun cevabınıda siz verin.