Fethullah Gülen Cemaati ile iktidarının çatışması uzun bir zamandan beri devam ediyor. Bu gün gelinen noktaya baktığımızda ortada bu çatışmanın devamını sağlayacak pek bir şeyin kalmadığı görülüyor.
AKP iktidarında Türkiye’de birçok şeyin çok hızlı ve şaşırtıcı bir şekilde değişime uğradığını görmemek mümkün değil. Değişimin en başından bu zamana kadar iki nokta arasında ki çizgiye iyi bakmak lazım. Böylece yarınlarımızdan neden endişe duymamız gerektiğini daha iyi anlar ve daha iyi kavrarız.
Fethullah Gülen cemaati ve Ak Parti arasındaki diyalogun kopmasının müsebbibi fikir-zikir çatışması değil, çıkarların çatışmasıdır. Yine ikisi arasında ki kavga hizmet kavgası değil Güç dengelerinin korunması veya korunamaması kavgasıdır. Devletin çeşitli kademelerinde önemli yerler tutan cemaat (özellikle, yargıda, içişlerinde ve medya sektöründe) iktidarın gözünü korkutmuştur.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu sefer farklı bir metot takip etmeyecekse tüm politikalarında olduğu gibi aheste aheste cemaat konusunda da geri adım atacak Nasrettin Hocanın “eşek’ hikayesinde olduğu gibi cemaatin gönlünü alacaktır.
AKP iktidarı boyunca aynı politikalar ve metotlarla hareket ederek bir taraftan gündem değiştirdi, diğer taraftan kendisinden daha güçlü kadro ve gurupların ön plana çıkmasını bir şekilde engelledi.
Ak Parti, Önümüzdeki seçimleri dikkate alacak ve tehlikeye düşürmek pahasına bir inatlaşmaya gitmeyecektir. Cemaatin ileri gelenleri ve Fethullah Gülen diğer taraftan iktidar sözcüleri her ne kadar çeşitli açıklamalarla kopma noktasında bir ortam yaratmışlarsa da, şu zamanlarda ne cemaatin ne de AKP’nin birbirlerinden vazgeçme gibi bir durumları olmayacaktır.
Birbirlerinin gücünü deneyen kuvvetler arasında ki gerginlik patlama noktasında son bulacaktır.
Çok şeyler öğreniyoruz bu arada.
Suni gündemler yaratılarak arka planda farklı işler nasıl bitirilir, bir taşla iki kuş nasıl vurulur gibi... Cemaat ve iktidar arasında ki kavga sürecine şöyle bir bakıldığında Türkiye’de çok hızlı bir şekilde nelerin değip değişmediğine dikkat edin. Görülecektir ki, AKP aynı metot ve politikalarla yoluna devam ediyor.
Tartışılmasını arzu ettiği bir meseleyi şu veya bunun vesilesiyle tam ortaya bırakıveriyor. AKP, Ateş toplarıyla oynamayı çok seviyor. Eğer O ateş topu kendisine doğru yuvarlanıyor ve yaklaşıyorsa geri adım atıyor ve kendisini bir şekilde tartışmadan çekiveriyor. Tartışmalarda lehte bir gelişme olduğu ve yeterince olgunlaştığı anlaşıldığında ise en tepeden son nokta koyuluyor.
Uzun bir zamandan gündemde yer tutan cemaat ve iktidar arasındaki durum medya da yeterince tartışıldı. Kim, kimden yana bakıldı ve görüldü. İki taraf gücünü sınadı. biraz da prova yapıldı. İktidar hızlı bir şekilde adımlarını geri atmaya başladı. Sözlerini daha bir yumuşatarak, hiçbir şey yaşanmamış gibi hareket ve tavır içine girmeye başladı. Ortaya koydukları ve tartışma konusu olan her bir hususu da uzun bir zamana yayarak cemaat aleyhine olan icraatlar çeşitli safhalarda eritilecek yerini farklı menfaat noktalarına terk edecektir.
Olan Türk Milletine oluyor.Ceremeyi Türk Milleti Çekiyor.
Türk milletinin Uyanma zamanı artık.