Cezaevlerinde insan eksik olmaz.
İnsan fıtratında suça her zaman bir temayül vardır. Esas olan şey suça karşı olan temayülü terbiye etmektir.
Cezaevlerine düşen her insanı ‘öcü’ veya ‘kötü’ olarak nitelendirmek yanlış ve bir o kadar da tehlikelidir. insanlık tarihinden bu güne kadar bakıldığında ceza kavramının var olduğunu görmemiz mümkündür. Elbette suç işleyenlerin bir cezası olabilmelidir. Ancak, suçluyu cezalandırırken mesele onu kazanmak olmalıdır, kaybetmek değil.
Suçlu veya suçsuz olarak, kazaen veya kasıtlı olarak bir suç işleyerek cezaevlerine düşen binlerce insanın çilesi, üzüntüsü, psikolojisi yine dışarıda kalan binlerce yakınlarını da etkilemekte psikolojilerini bozmaktadır.
2014 yılı Ocak ayı itibariyle; cezaevleri mevcudu 150 bine dayanmış, bir o kadar yargılanan şüpheli, sanık sayısı da dışarda beklemektedir. Bir de bunlara yüksek mahkeme (Yargıtay temyiz aşaması) eklenince rakamların çok yüksek olduğu gözlerden kaçmaz.
Mahkum aileleri ve yakınlarıyla yakından ilgilenen birisi olarak bu köşeden sizlere sesimizi duyurmaya çalışacağız. İstek ve arzularımızı, düşünce ve fikirlerimizi sizlerle paylaşacağız.
Sağlıcakla kalın.