Geçen hafta paketlerin beşincisi Meclis'te yasalaştı. 17 Aralık operasyonundan sonra hükümet tarafından acilen hazırlanıp, jet hızıyla Meclis'e sevk edilmişti ve sabaha kadar süren Genel Kurul görüşmelerinden sonra sabah 4:30'da yine jet hızıyla yasalaştı.
Cezaevlerindeki mahkumların, dışarıdaki kadere mahkum yakınlarının bu paket ile birlikte beklentileri ve umutları iyiden iyiye artmıştı. Fakat her zamanki gibi, önceki yargı paketlerinde olduğu gibi beklentiler hüsranla sonuçlandı.
Peki bu son pakette hiç mi cezaevlerini ilgilendiren az buçuk bir şey yok?
Özel görevlendirilmiş mahkemelerin kapatılması, yeniden yargılama ve somut delil gibi maddeler var ancak bu düzenlemelerin pratikte yakından ve uzaktan mahkumlara etkisi malesef ki yok.
Özel mahkemelerin kaldırılmasıyla var olan çift başlı yargılamaya son verilmesi tabii ki olumlu bir düzenlemedir. Yeniden yargılama düzenlemesi ise zaten vardı ve bunu biraz daha allayıp pulladılar. Tutuklamada somut delil olması, telefon dinlemelerinin somut delil sayılamayacağı düzenlemesi ise geç de olsa yargı sistemimize girmesi olumludur ve zaten bu şekilde olması demokrasinin gereğidir.
Yukarıda saydığım düzenlemeler, her ne kadar hukukumuzda gereklilik arz etse de, işin aslının tamamen 17 Aralık operasyonları sonrası zaruriyet duyulmasından kaynaklanmaktadır.
Her yargı paketinin ballandırılarak ve övülerek kamuoyuna açıklanması, belki konuya ilgisiz ve alâkasız insanları ikna edebilir. Ancak ne kader mahkumlarını ne de yakınlarını kesinlikle inandıramaz çünkü bu insanlar artık çantasız avukat konumundadırlar.
Her yargı paketinin ballandırılarak ve övülerek kamuoyuna açıklanması, belki konuya ilgisiz ve alâkasız insanları ikna edebilir. Ancak ne kader mahkumlarını ne de yakınlarını kesinlikle inandıramaz çünkü bu insanlar artık çantasız avukat konumundadırlar.
Sayısını unuttuğumuz yargı paketlerinin ve torba kanunlarının, tüm vatandaşları kapsamadığı ve sadece belli bir zümrenin derdine derman olduğu gayet çok açıktır. Cezaevlerindekilerin ve yakınlarının, geçen hafta Meclis'ten geçen Demokratikleşme Paketi hakkında düşünceleri bu yöndedir.
Toplumun hemen hemen her kesiminin tek beklentisinin AF olduğu gerçeğini hiç kimse göz ardı edemez. Bu nedenle, yargı paketlerinin ana temasının AF maddesi olması ile birlikte yargıdaki pek çok problemin, sorunun ve tıkanıklığın ortadan kalkacağı da ülkemiz gerçeğidir.
Bir sonraki yargı paketlerinde umutlanmak dileklerimle...