Şiir bir sanat, Şair bir sanatcı...
Nakkaş gibi yüreği kaleme fısıldar, sözleri kağıda döker.
Söz sanatıda denilebilir.
Yaşayış ve kültürel yapıya göre de değişir.
Bir bakış açısı görebilmek, güzelinden yürekce.
Bir ressamın manzara çizmesi gibi, görmek ve hissetmek.
Duygu yansıması kimi zaman allak bullak eden, kimi zaman hüzün, yada özlem bir çok duyguyu sunar içine alır sizi.
En büyük aşklar, vedalar, vuslatlar, nefretler ve en önemlisi için de bâki aşk olan şiirler.
Bir dize de, yolculuk yaptığınız belki aşık olduğunuz.
Söz sınırlaması olmayan veya nesir.
Divan şiirleri, ozan şiirleri, halk şiirleri.
Şiir denince akla ilk gelen sevgiliye yazılmış olandır ama şiir bir çiçeğe bile yazılır.
Edebiyat ve felsefe bütünlüğü şiirler ile harmanlaşır.
Yürekce yazılır süzülür, demlenir ve bir çok yüreğe dokunur şifa olur, arkadaş olur, yaren olur.
Şair bu kadar güzel duyguyu mısra, mısra yüreğe aktarana denir.
Herkes şair olabilir, ama herkes şiir yazamaz şairler derin bir kişiliğe sahiptir.
Her şiirde okunmaz.
Şair gördüğü her şeye aşkla bakar,
Belli bir edebi ölçüde yazar, kimi her ölçüde yazarken kimi şair tek ölçüyü kaleme alır.
Ruhları hep meşgül, zihinleri fikirlerine dem vurur.
Şairler büyük kaybeder yazmak için veya büyük kazanırlar.
Şair ne anlatmak istediğini anlatırken bir çok yürekle aynı duyguyu yaşar, şiirini okuyan belki şairden çok benimser.
Söz ola şifa ola, söz ola verem ola.
Velhasıl güzel bakıp güzel görebilmek ve dokunabilmek.
Gecenin bir yarısı destansı bir şiir yazıyorsa bir duyguyla şairdir.
Güneşe şarkı, nefesine şükür yazıyorsa
Yaradana aşk, vuslata sabır, acıya tefekkür
Zehire şifa, güle miks-i karıştırıyorsa şairdir.
Tüm şiirler yaşayan ve yaşatan şairdir...