Yerel seçimler yaklaşırken, halkın giderek artan bir tepkili olduğu gözlemleniyor. Bu tepkinin ana kaynağı, enflasyonun üç haneli rakamlara çıkışı ve sonrasında iki haneli rakamlarda stabil kalması.
TEFE-TÜFE %70'i aşarken, vatandaşın alım gücünün düşmesi, maaşların yüksek gözükmesine rağmen giderleri karşılamada yetersiz kalması dikkat çekici.
Ev sahiplerinin yasal olmayan fiyat artışları, ticaret yapan vatandaşların zorluklarla mücadele etmesi, tüketim dışı piyasalarda yaşanan keskin düşüşler, gıda dışı fabrikaların üretiminin %30'lara varan oranda azalması... Marketlerin günlük, hatta anlık fiyat artışları yaparken, denetimlerin yetersiz kalması enflasyon canavarının büyümesine neden oluyor.
Özellikle zincir marketler, fiyat artışlarını mazota zam ve lojistik ücretlerinin artışına bağlasalar da, mazota indirim yapıldığında bile bu indirimlerin raf ürünlerine yansımadığı görülüyor.
Fahiş fiyatlar ve etiket değişiklikleri, piyasanın tamamen raydan çıkmasına neden oluyor. Bu durumu fırsatçılık veya kumpas olarak nitelendirmek mümkün.
Ailevi problemler ve boşanmalar da dahil olmak üzere, insanların çalıştıkları kadar dinlenememeleri, sosyal yaşamlarının %30 altına düşmesi gibi sorunlar yaşanıyor. Bunların başlıca sebebi, yönetimin yeterli denetim yapmaması olarak öne çıkıyor.
Yerel seçimlerde mevcut hükümetin hissedilir derecede oy kaybı yaşayıp yaşamayacağı belirsiz olsa da, halkın ciddi bir rahatsızlığı olduğu açık.
Özellikle emekli vatandaşların mağduriyeti göz önünde bulundurulmalı.
Günümüzde açlık sınırı, 4 kişilik bir aile için 15.048 TL iken, emeklilere verilen maaş bu sınırın altında kalıyor.
Ülkemizdeki 16 milyon emeklinin ciddi geçim sıkıntısı çektiği, sağlık kontrollerini bile yaptıramadığı bir gerçek.
Kısacası, sokakta kimse kimseden "Oyunuzu nereye vereceksiniz?" diye sormaya cesaret edemesin. Halkın patlamaya hazır bir bomba gibi olduğu, yerel seçimler öncesinde halkın nabzının bu şekilde attığı açıkça görülüyor.
Bu durum, seçmenin derin bir hoşnutsuzluğunu ve değişim arzusunu gözler önüne seriyor.
Sağlıcakla kalın.
Doğru ve etkin bir yorum olmuş tebrikler