YOLSUZLUK VE HIRSIZLIKLA MÜCADELE MÜMKÜN MÜ?
Sayın Başbakan “Kamu malına el uzatanın kolunu koparırım” dedi. Herkes bu sözleri duydu. Burada dinimizin kurallarından olan “hırsızın eli kesilir” hükmünü mü kastetti, bunu bilemiyoruz. Günümüzde “hırsızlar yargıya teslim edilmeli” hükmü daha geçerli olarak kabul ediliyor. Ancak demokratik ülkelerde yargı bağımsız olmalıdır. Bu kural Demokrasinin 10 temel kuralı arasında ilk sıralarda yer alır. Geçen 10 yıldan bu yana yavaş yavaş yargı tek adama bağlanmış ve şu anda dünyada okuma yazma bilen, ilkokul ikinci sınıf kadar kültürü olan herkes “Türkiye’de bağımsız yargı vardır” diyemez. Vardır diyenler doğru söylemiş olmaz. Aslında onlar da yargının çoğunlukla tek kişiye bağlı olduğunu biliyorlar. Ama yandaşlık felsefesinin militanı olmaları nedeni ile, bile bile yalan söylüyorlar.
Devlet malına (veya beytül mala ) el uzatanların kolunu koparmak, yani yolsuzlukla mücadele etmek, seviye bakımından üç çeşittir. 1) Dikey mücadele 2) Yatay mücadele 3) Düşey mücadele
YOLSUZLUK VE HIRSIZLIKLA DİKEY MÜCADELE
Eğer Davutoğlu kendisinden daha yukarıda bulunan kimselerin yolsuzluk ve hırsızlıkları ile de mücadele edebilecek güçteyse onun önünde şapka çıkarırım. Çünkü “balık baştan kokar” atasözümüz her zamankinden daha çok bugünlerde doğru bir sözdür. Sadece bu da değil, çok eskilerde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çok doğru bir sözü vardır: Diyor ki ”Hırsızlık alttan yukarı değil, üsttenaşağıya doğru yayılır ve gelişir, yani babadan oğula geçer vb.” Bu da gösteriyor ki” hırsızlık ve yolsuzlukla dikey mücadele” gerçek, adil ve yukarıdan aşağıya doğru olmalıdır. Bu şekilde ve adil olmazsa yatay ve düşey mücadele başarıya ulaşamaz.
YOLSUZLUK VE HIRSIZLIKLA YATAY MÜCADELE
Bu durumda başbakanlığın etrafı, bürokratlar yani yaklaşık olarak valiler ve genel müdürlerin seviyesinde yolsuzluk ve hırsızlık mücadelesi çok önemlidir. Bu da yatay mücadeledir. Ama dikey mücadele başarısız olursa, yatay mücadelenin hiçbir anlamı yoktur. Hatta çoğunlukla dikey alanda olanlarla, yatay alanlarda olanlar genel olarak ortak çalıştıkları için bu alanda yolsuzluk ve hırsızlıkla mücadele hem anlamsızdır, hem de imkânsızdır.
YOLSUZLUK VE HIRSIZLIKLA DÜŞEY MÜCADELE
Genel müdürlük ve valilik seviyesinin altındaki mekanizma da yukarıya bağlıdır. Buradakiler alt düzey yandaşlardır. Genel olarak daha yukarıdakilerle ortak çalışırlar. Yukarının da etkisi ile bu alan çok yaygındır. Bunların tek dezavantajı şudur: Hırsızlık ve yolsuzluk ayyuka çıktığı zaman göstermelik olarak bu kesim kurban edilebilir. Bizzat yukarıdakiler tarafından günah keçisi haline getirilirler. İşte bunun için bizim ülkemizde “BÜYÜK HIRSIZLIK VE YOSUZLUKLAR SERBEST, KÜÇÜKLERİ İSE YASAKTIR” deniyor.
Şimdi Sayın Davutoğlu dikey ve yatay yolsuzluk ve hırsızlıklarla mücadele edebilecek mi? Edebilirse gücümüz oranında ona sahip çıkmak yurttaşlık görevimizdir.
AMA BENİM ÜMİDİM SIFIRDIR. ONUN İFADELERİ SEÇMEN AYARTMAKTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.