Damat Rüstem Paşa Hırvat asıllı bir devlet adamı idi. İki kez başbakan olmuş, Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Mustafa’nın öldürülmesi ve pek çok entrika içerikli olayda parmağı olan bir kişi idi. Rakiplerini entrikalarla öldürtmüştü.
Tarihçiler, onun Anadolu ve Rumeli Hisarlarına bakanlardan bile bakma rüşveti aldığını yazıyor. Atamalar, yükselmeler ve vazife almaların tamamı rüşvetle yürüyordu. Tarih onu rüşvetçi olarak sayfalarına öylesine işledi ki mahşerdeki hesap gününe kadar rüşvetçi, yolsuzluk ve hırsızlık yapan başbakan olarak tanınmaya devam edecektir.
NE KADAR ÇALMIŞTI?
Öldüğü veya bazı kaynaklara göre idam edildiği zaman ortaya çıkan servetinin bir kısmı kaydedilmişti. Bu kaydedilen serveti şöyleydi: 1700 köle, 2900 at, 1160 deve, 8000 dülbent(örtü), 780 000 sikke-i hasene, 500 hilat, 2009 yük keçe, 2000 zırh, 100 gümüş eyer, 500 murassa altın eyer, 130 çift altın üzengi, 760 murassa kılıç, 1500 gümüş tolga, 1000 gümüş sesper ve 1000 çiftlik.
Tarihler yukarıdaki servetin onun asıl servetinin bir kısmı olduğunu yazıyor.
NE KADAR ÇALIŞMIŞTI?
Bilinen iki cami, iki kervansaray, Çengel Han, birkaç medrese, çok sayıda şehir merkezinde hanlar, yollar ve hamamlar yaptırmıştı. Erzurum’daki Rüstem Paşa Hanı çarşı olarak kullanılıyor. Birçok imar hareketleri uygulamıştır.
ÇALIŞMASI ONU TARİHİN GERÇEKÇİ YARGISINDAN KURTARDI MI?
Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı olmasını bir bit haşaratına borçlu olan Paşa hangi tarih metnine bakarsak bakalım rüşvetçi olarak tanınıyor. Ayrıca, entrikalarla Osmanlı Sarayında fitne, yalan ve kutuplaşmacı olarak bildiriliyor.
TARİH TEKERRÜR ETTİ Mİ?
Tarihin tekerrür edip etmediğini söylemek daha erken. Ama zamanla tarih kararını verir. Yine önceden kullandığımız bir katı gerçeği büyük harflerle yazalım:
“GERÇEKLERİN KÖTÜ BİR HUYU VARDIR. GÜNÜN BİRİNDE KASKATI ORYTAYA ÇIKARLAR. Ergenekon ve Balyoz “kumpaslarında” öyle olmadı mı? ALLAH(CC)’ın Sabür sıfatı Esma-ül Hüsna’da mevcuttur. Yani Alemlerin Rabbi ceza vermede acele etmez. Gerçi şimdilerde “Paralelci” lakabı takılan bir gruba cezaları bize göre erken verildi. Ama hikmeti Huda’ya ait olduğunu da belirtelim. Bu “Paralelcilerin” ortaklarının(şimdi düşmanları) cezalarını ne zaman verecek, dünyada mı, ahirette mi o bize malum değil.
TARİH İYİ İŞLERDE DE KÖTÜ İŞLERDE DE ASLA YANILMAMIŞTIR. HÜKMÜNÜ VERECEKTİR.
Damat Rüstem Paşa “Hem çaldı hem de çalıştı ” ifadesine tam uymuştu. Onu tarih affetmedi. Bu türler ne zaman ortaya çıkarsa çıksın onları da affetmeyecektir.