Hiç kimse ilk tanıdığımız gibi kalmaz, düşer maskeler sonradan yavaş, yavaş çünkü çıkarları bitmiştir insanın. Bazen içimizden geçiririz ve keşke herkes ilk haliyle kalsaydı diye, değişmeseydi deriz ama gerçek hayat buna imkan vermiyor bazen. Konuşmaya başlarken ve biraz sonraki zamanda, ne kadar da güzel kalpliymiş ve öve öve bitiremeyiz bazı insanları ama sonradan anlarız ki fazla acele etmemek gerekliymiş.
Tanışınca mutlu olduğumuz, iyi ki hayatımıza girdi bu insan dediklerimizden ilk darbeyi aldıktan ve gerçek yüzlerini gördükten sonra pişman oluruz. Acele etmişiz bu insan hakkında hüküm vermeye deriz, halbuki iyi niyetle yaklaşmış ve onlardan da aynısını dilemişizdir. Maalesef ki dünyada bu çıkarcılık hissi bu kadar kuvvetli oldukça, kolay kolay bir şeylerin düzelmeyeceğini iyice öğreniriz.
Selam verip, merhabalaşan insanlar, iyi niyetle yaklaşsalar ve sürekli samimi olmak isteseler bile, yine de insanlar kolay kolay birbirlerine yanaşmıyor çünkü daha önceki olanlardan dolayı üzüldüğü olaylarda bu durumun aynısının yaşandığı aklına gelir. İnsanlar birbirlerine güven duygusunu kaybettiler. İster bu iki yabancı kişi olur, isterse de eş, dost, akraba olur fark etmiyor, bir kere güven kaybedilince de maalesef geri gelmiyor veya zor geri geliyor.
Düzen böyle devam edecek muhtemelen, çıkarlar üzerine kurulan hiçbir bağ, sağlam temeller üzerine kurulmaz. Hiçbir bina nasıl ki temelsiz, demirsiz iyi durmuyorsa, insanlarda da güven duygusu olmadığında hiçbir şey doğru zemine dayanmaz. Aslında vahşi hayvanlar alemine bakarsanız her şey ortadadır çünkü kimse birbirine güvenmez, güvenince başka bir hayvana yem olacağını çok iyi bilir. İşte insanlar da vahşi hayvanlar alemindekiler gibi şu an, birbirilerine kalplerini açmıyorlar doğal olarak.
Karamsarlık elbisesini üstümüzden çıkaracağız, kötüleri yenmek kolaydır ve burada yapılması gereken, cesur davranıp, onlara meydan okumaktır. Tabii ki bunu yapmak için bilinçli bir insan ve toplum lazım. Bunu hem kendimiz için ve hem de gelecek nesillerimiz için başarmalıyız. Şunu unutmamalıyız ki iyi ve güzel kalpli insanlar çevremizde çoktur, önemli olan onlara ulaşabilmek.