Hayatının önemli bir bölümü cephede geçen Atatürk 1937 yılından itibaren ciddi sağlık sorunları yaşamaya başladı.
Yapılan muayneler de siroz teşhisi konulan Atatürk’e kesinlikle dinlenmesi tavsiye edildi. Ancak o”şahsi meselem”dediği Hatay sorunu ile ilgilenmeye devam etti.
Bu sorunu çözmek için doktorların uyarılarını dinlemeden Mayıs 1938’de güney illerini kapsayan bir yurt gezisine çıktı.
Doktorların tedavileri sonuç vermedi.
1O Kasım 1938 günü saat 09.05’te yaşamını yitiren, Türkiye’nin kurucu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk anısına her yıl yas tutulur. 21 Kasım 1938 günü Ankara’da büyük bir törenle Ankara Etnografya müzesindeki geçici kabrine konuldu.
15 yıl sonra ölümünün 15.yıldönümü olan 10 Kasım 1953’te Etnografya müzesindeki geçici kabrinden alınarak Anıtkabirde toprağa verildi.
Milli birlik ve beraberlik devletin varlığı için, devamı için, hem iç hem de dış politikada gereklidir. Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran ve Türkiye’yi kurtaran büyük dahi kumandan Kurtuluş Savaşı gibi bir muharebeyi gerçekleştirdi.
Türkiye cumhuriyeti devletini kuran Türkiye halkının Türk Milleti olduğunu, Halide Edip Adıvar’ın ifadesi ile”Türk’ün Ateşle İmtihanı”ndan başarı ile geçerek ispatlamıştır.
İşte bu ruh, bu heyecan sadece fikirlerde ,ideallerde,renklerde değil, aynı zamanda sevgide, kardeşlikte,barışta, birliktelikte yaşatılabilirse geleceğe daha emin adımlarla yürünebilecek ve daha aydınlık günlere kavuşulabilecektir. Atatürk Türkiyesi’nin bu gücü hep olacaktır.