Bundan önce, wwwkapsamhaber.com’da, “Koronavirüs Sözlüğü/05 Nisan 2020; Koronavirüs’ün Öğrettikleri/10 Nisan 2020” ve “Koronavirüs P(i)sikolojisi/25 Nisan 2020” başlıklı üç yazı yazdım.
Bu yazılarımda, mümkün olduğunca ve bildiğim kadarıyla fakat samimiyetle düşüncelerimi ifadeye çalıştım.
Bugün, 10 Mayıs 2020 Pazar günü, 65 yaş üstü insanlarımız için, “dört saatlik” sokağa çıkma izni verildi. Biz de, çıktık!..Alabildiysek, biraz nefes aldık...
Denilebilir ki, ne yapıyorsak, sizin sağlığınız için yapıyoruz!..Teşekkür ederiz..ammâ..vazifeniz!...Biz de, keyif çatanlardan değiliz!..
Başlığımda “aklımın almadıkları” ifadesini kullandım...Çok şükür, aklım alıyor fakat uç noktalara ulaşmakta herhâlde zorluklar çekiyor.
Koronavirüs P(i)sikolojisi başlıklı yazımda, yirmi yaş altına da dikkat çekmiş, bu gençlerimizin yaşlılardan daha çok bunalmış olabileceklerini belirtmiştim. Hattâ demiştim ki, hadi bize sokağa çıkma izni verdiniz, maskelerimiz ne olacak? O yazım yayınlanalı 15 gün oldu!..
Tabiî ki, 15 gün öncesinin şartları değişti. Maske, paralı oldu!..İki kişi düşünelim yâni 65 yaş üstü karı koca, bir paket maske 50 Türk Lirası...Bunu alacak paraları var mı? Ya bodrum katta yaşıyorlarsa veya rahatsız iseler veya onları gezdirebilecek kimseleri de yoksa? Sonra...
Bu yaştaki insanların, sokakta yürümekten başka hiç mi ihtiyaçları yoktur? Yâni illâ da pazar günü, niçin?
Verilecek cevabı da söyleyeyim: 1. Sizin sağlığınız için; 2. Diğer günler, başkalarına tahsis edilmiştir!..
Hârika!..
Peki, pazaryerleri tıklım tıklım... Sokaklar sıkış sıkış... İş kurumu ve postahâne önleri sıra sıra...
Şimdi de, s(ı)por müsabakaları başlayacak... AVM’ler açılacak...Berberler açılıyor...65 yaş üstü de sokağa çıktı..Peki, geriye ne kaldı...20 yaş altı..
Düşünüyorum: (belli zamanlardaki kısıtlamalar hâriç), meselâ, Samsun’da, Trabzon’da, Erzurum’da ve Ordu’da büyük şehir oldukları için sokağa çıkma yasağı var da, Giresun’da, Amasya’da, Çorum’da, Rize’de, Gümüşhane’de, Bayburt’ta ve Sinop’ta yok!..Niçin?
Trabzon’un köyünde -siz, ne kadar mahalle derseniz deyiniz- adam sokağa çıkamayacak fakat Giresun’un, Bolu’nun, Adıyaman’ın sokağında, caddesinde rahat rahat herkes gezebilecek. Niçin?
Arkadaş, bu saydığım şehirlerin hepsini toplasan bir İstanbul nüfusu etmez...Maske, elbette; mesâfe, elbette; açık alan, elbette!..Fakat..Meselâ..
İstanbul sâhilinde gezmek yasak ammâ maçlar serbest olacak...Pazaryerleri alabildiğince, mesâfeye bile dikkat edilmeden açık olacak, dopdolu, hem de burun buruna!..
Vatandaştan, değişik vasıtalarla 10 TL yardım talep edilecek ammâ çöpten ekmek toplayan garibana para cezası kesilecek!..
Ciddî ciddî söyleyeyim...“Normale dönme” ifadesiyle, büyük bir ‘rehâvet’ başlayacaktır/başladı bile!.. Her zaman şâhit olunmuştur ki, ne zaman ‘rehâvet’ başlar, -Allah korusun- ‘felâket’ de başlar!..
Yâni...rehâvet, felâket’in işâretidir!..
İkinci dalga falan, diye denilip durulmasın!..Tıpçı değilim ammâ görünen köy de kılavuz istemiyor ve birincisinin de henüz geçmemiş olduğu âşikâr.
Bu iş, bir ‘dalga’ işi değildir...İdrâk edilmelidir!..
20 yaş altı mes’elesine tekrar dönmek istiyorum. Bu yaş g(u)rubunda, bilhassa 15-20 yaş arası, lise ve üniversite imtihanlarına hazırlanan gençlerden meydana gelmektedir. Herbiri, p(i)sikolojik sarsıntıya mârûz hâle gelmiştir. Zâten, bunlar, normal zamanlardaki hayatlarında da çok dikkat edilmesi gereken yaştadırlar. Durum, alarm vermeden çâre bulunmalıdır.
Bir de, şu var: önce de yazdım, zâten, Devlet adına bütün selâhiyet valilerdedir. Bu işin tertip düzenini, en yakından onlar bilir. Herbiri, kendi vilâyetinin şartlarına yâni nüfus, coğrafî durum ve iklim özelliklerine göre, belediyelerle ve diğer sivil toplum teşkilâtlarıyla da el ele vererek kendi meselelerini çözsünler. Böylece; meselâ, 20 yaş altı ve 65 yaş üstünün mes’eleleri dâhil bütün işler kısa yoldan, mahallinde hâlledilsin.
Diyelim ki, sokağa çıkma izni verilen Erzurum’da kar yağışı, farazâ Bursa’da, Sivas’ta şiddetli yağmur, Diyarbakır’da aynı derece hızlı rüzgâr var ve bu yaş mensupları yine evde oturuyorlar. Hâlbuki, mahallî idâreler, bu duruma vâkıftırlar ve çözümü de onlar kolaylaştırırlar.
Lise ve üniversite giriş imtihanları öne alındı. O, ayrı bir mes’eledir. Ancak, bilhassa bu gençler, sokağa çıkınca, sudan çıkmış balığa döneceklerdir. Zâten çatlama noktasına gelmişlerdir. Keşke, 65 yaş üstünden önce onlar sokağa çıkarılsalardı. Keşke!..
Kısaca; insanımız, geçinmekle, koranavirüs arasında tercihle başbaşa bırakılmıştır... Rabb’im, sonumuzu hayır eylesin!..