Ne diyordu Dede Korkut;
“Kahpe içerden olunca
Kapı kilit tutmaz oğul!
Halk içinde bozgunluk yapan
Haindir oğul!”
Dışarıdaki hain nasıl düşünüyor hangi kafayı taşıyorsa içerideki de aynı düşünür.
Kafa aynı kafadır değişmez.
Dost dostça, düşman düşmanca hareket eder.
Ötesi yok bunun.
İçerideki düşman yani hain sinsidir.
Fırsat kollar.
Sisli havayı sever.
Fırsatını vurunca çakal gibi dişlerini gösterirler.
Bunlar ambalajlı yüzlerdir.
Çekip sıyırın gerçeği görürsünüz.
PKK gibi düşünür, HDP gibi siyaset yaparlar.
Almanya Fransa her ne ise aynı şekilde ülkelerine saldırırlar.
Ülkesini dışarıya şikâyet etmeyi severler.
Uğruna titrediğimiz can verdiğimiz bu Cennet topraklara Vatanım diyemezler.
Bayrağım diyemezler.
Hele bir deneyin…
Şehadet şerbetini içen Mehmetçiğimize Şehidimiz diyemezler.
Çünkü hainler birbirlerinin aynısıdırlar.
Çünkü kafa aynı kafadır.
Bunların zihniyetini biliyoruz bilmesine de…
Bunlara prim verem şımartan yüz veren palazlandıranlara ne diyeceğiz?
Mesela zor zamanda ortalarda gözükmezler.
Tatile çıkarlar.
Bugün tatile çıkan savaş olsa yabancı ülkelere kaçar…
Buradan bu anlam çıkıyor.
Kafa aynı kafa.
Ah şu içerideki kahpeler var ya…
Hainler.
HDP PKK sempatizanları.
İktidarlara karşı siyaset yapıyorum havası içerisinde ekmeğini yediği ülkesini hiçe sayanlar.
Kafa aynı kafa dedik ya işte.
Yazımı kısa bir hikâye ile bitireceğim.
Savaş esnasında askerin birisi birliğini kaybeder. Bir müddet sonra düşman birliğinden ateş açılır. Asker düşman birliği toplarıyla nereyi dövüyorsa orası benim birliğim diyerek koşmaya başlar. Ve birliğini bulur.
Anladık mı bizim cephemiz yerimiz neresiymiş?
Hainler nereye saldırıyorsa birliğin orasıdır unutma.