Gerçek bir Endonezya Milli Kahramanıdır. 1897-1949 arasında yaşadığı 52 yıllık ömrünü yüzde yüz bağımsızlık (seratus persen merdeka) ülküsü için harcamıştır.
Almanya, Hollanda, Rusya, Çin, Burma, Tayland, Filipin ülkelerinde 89 bin kilometre yol koştu.
Batı Sumatra'da dindar bir müslüman evinde doğan Muhammed Hatta (1902-1980) gibi Minangkabau kabilesinden olan ve komünizm ile İslâm arasındaki uyumluluk temelli düşünceleriyle Güneydoğu Asya'nın sıcak kuşağında geniş bölgede Avustralya’yı da içeren bir "Aslia" denen kuramı tasarlayan bir sosyalist olarak modern Endonezya tarihinde devrimci sıra dışı bir kahramandır.
Endonez kardeşlerime senin adın ne? diye sorduğumuzda aldığımız cevaba karşılık hayır senin adın bu değil, senin adın Tan Malaka denecek derecede bizi etkileyen bir ulu kişidir. Gerçek adı: Ibrahim Gelar Datuk Sutan Malaka’dır. Memur (bangsawan) ailesinden geliyordu. Bukittinggi de 16 yıl Felemenk ülkesinde eğitim aldı ve sosyalizm ve politika çalıştı. Endonezya Ulusal kahramanlarındandır. Marksist, Troçkist ve İslâm Birliği çizgisinde fikirler üretti. Eserlerinde tam bağımsızlığı savunan sol hareket (gerakan kiri) önderlerindendir. Endonez belgesel TV habercisi Najwa Shihap hanım “nevi şahsına münhasır bir düşünce adamı“ (sosok pahami) diye vasıflandırır. Persatuan Perjuangan ve Murba Party, kurucusu, savaş yılları gerilla hareketi önderlerindendir. Endonezya Cumhuriyeti Babası (Bapak Republik Indonesia) ünvanıyla bilinir.
İlk kez bir eserde Endonezya Cumhuriyeti ibaresini kullanan milli ve sol bir liderdir. Sol hareket içindeydi ama kendine özgün, müstakil fikirleri vardı. Sovyet komunist hareketinde LeonTrostky (1879-1940) ile benzeştirilebilen bir konumdaydı. Akıl ve ülkü bir arada ülkücü ve görev ahlâkı her koşulda doğrucu davut (deontoloji) tavrı ve hareket felsefesi egemen bir kişiliği Trostky ile benzeşir. Kanaatimize göre bir yazar olarak adı konmamış bir Aziz Nesin işlevi görmüştü. Tek farkı Tanrı’yı inkâr etmiyordu. Batı Sumatra'da gazeteci yazar Abdul Muis (1886–1959) tarafından 1912 lerde çıkarılan İslâmcı modernist hareket Gençler Kümesi (Kaoem Moeda) adlı gazetenin coşku atmosferinde büyüdü. 16 yaşına kadar Bukittinggi’de Felemenk Okulu’nda eğitim gördü. Politika ve sosyalizm ile tanıştı. Felsefi tasarımı çok güçlüydü.
Kendisini “Artık çaresiz olup yapacak birşeyim kalmazsa o zaman devrimin önderliğini en nihayetinde Sukarno'nun kardeşi Tan Malaka'ya teslim edeceğim.” diye betimleyen Sukarno’nun ifadesi Endonezya ulusal devrimindeki yerini ve önemini açıklar.
Milliyetçi, komünist ama din konusunda aşırı iedolog olmayan çizgisini ömür boyu sürdürdü. Endonez aydını Madani “Sukarno’nun idolleştirdiği öncü” diye betimler. Sukarno onun kitaplarını okuyordu, onunla birlikte olmaktan çok mutluydu. Ancak çevrilen Sukarno Bağımsız Endonezya (2013, Soekarno Indonesia Merdeka) filmindeki sıralama (giliran) yaşayan yeğeni tarafından kabul edilmedi. O Tan Malaka’nın neden bağımsılık deklarasyonu günü Cakarta olmadığını deklarasyon öncesi 150 km. batıdaki Banten kentine hareket etmesi
ile açıklar. Suharto Yeni Düzen Dönemi’nde (Orba; 1966-1998) kitapları yasaklanan ve halkın gözünden uzaklaştırılan, başarılarının hatırası unutturulan Tan Malaka 2017 yılından itibaren küllerinin arasından doğma döneminde girdi.
Ana lisanı Minangkabau ile milli lisanı Endonezce’nin yanısıra Felemenkçe, Rusça, Almanca, İngilizce, Çince (Mandarin) Sökedüş Afrika Felemenkçesi (Belanda Taal), Filipin Yerel Lisanı Tagalogca olmak üzere toplam 8 lisan bilen, 51 yıl 8 ay 19 günlük ömrü boyunca 20 yıl kaçak yaşayan (pelarian) 13 kez zindana (bui) giren, 2 kıta 11 ülkede gizli polis tarafından aranan, (diburu polisi rahasia) 27 kitap ve kitapçık yazan, öğretmen, (guru) serbest yazar, (penulis lepas) katip, (kerani) usta, şef (mandor) ve terzi, (tukang jahit) olarak 5 çeşit meslek icra eden Tan Malaka, son günlerde Endonezya görsel basınında sık sık gündeme gelmektedir.
Rahmetli Tan Malaka’nın canlı iken ömrünü harcadığı hedefe kitapları ve ülküsünün tesiriyle esen havada “dirilmekte olan cesedi” hizmet etmeye devem etmektedir. Endonezya “ölü canlar” “uyuyan dev” ülkesi olarak en çok muhtaç olduğu kudreti damarlarında bulacaktır.
2017 den sonra gözlemlediğimiz kadarıyla; Tan Malaka Doğu Cava Kediri’den Batı Sumatra Lima Puluh kenti arasındaki 1900 km. mesafeye taşınan (menjemput) cenazesi ile adeta külleri arasından yeniden doğmakta ve Endonezya şuurunun intibahına hizmet etmektedir. Tan Malaka’nın cesedi Kediri’den Batı Sumatra’ya nakledilecek. (menjemput jasad) Imam Mübarek 14 Ocak 2017 günü verdiği habere göre Cesedi memleketine (kampung halaman) nakletmek için Luak Limo Puluah Kota halkı, varisleri olan aile reisleriyle (ninik mamak) birlikte Bungo Satangkai, Suliki’de, (Minangkabau kabile bölgesi) ananevi cemiyet oluşturdu.
Tan Malaka bize ne öğretiyor? Sömürgen ve kemirgenler aynı zamanda ırz düşmanıdır. Ama bunlardan daha da önemli bir özellikleri var: “Başkalaşım” yetenekleri gelişmiştir. İşte biz de bunu öğrenmeliyiz. Endonezya’yı sömürüp kemiren Felemenklerin torunları “Endonezya Uzmanı” olarak Endonezya televizyonlarında açıklamalar yapmaktadır. Örneğin Felemenk Harry A Poeze bir Endonezya tarihi uzmanı olarak mikrofonlara demeçler verip açıklamalar yapıyor. Biz Türk olarak neredeyiz? İşte bu benim ağrıma gidiyor. Harry A Poeze’nin yerinde bir Türk ismi olmalıydı. Neden bunun başaramadığımızı sormak da yine bize düşüyor. İnanınızki bunu yeryüzünde sapına kadar hakeden Türk milletinden başka millet yoktur. Tan Malaka’yı rahmetle anıyorum.