Okuyan kimse, zamanını boşa harcamaz. En azından, okuduğu zaman dilimi içersinde kimseye zararı dokunmaz. Kitap okuyan kişi, bilgi kazanır, tecrübe kazanır.
Geçmişin bilgi birikimlerinden haberdâr olur. Geleceğe dâir ümitleri artar, zihin faaliyetleri gelişir ve hedef belirleme fırsatı yakalar.
Bugünkü yazımda, Ali Akbaş’ın Turna Göçü ve Fahri Ersavaş’ın Çanakkale Geçilmez Şiir Antolojisi adlı eserinden söz edeceğim.
TURNA GÖÇÜ
Ali Akbaş; son dönem şâir ve yazarlarımızın önde gelenlerindendir. Töre, Kardaş Edebiyatlar, Öncüler, Erguvan, Doğuş, Türk Edebiyatı gibi dergilerde şiir ve makaleler yayınlamış; ünversite de hocalık, televizyonlarda p(u)rogramcılık yapmış bir edebiyatçımızdır. Masal Çağı, Kuş Sofrası ve Turna Göçü adlı üç şiir kitabı; Ay Gökte Portakaldır adlı bir masal kitabı ve Kız Evi Naz Evi başlıklı da bir piyesi vardır.
Şâir ve yazar arkadaşlarıyla birlikte, Divan, Doğuş Edebiyat, Kanat ve Kardeş Kalemler dergilerini çıkarmıştır.
Millî ve mânevî kıymetlerimizi ele alıp işleyen şiirlerini ihtivâ eden 104 sayfalık Turna Göçü, onun üzerinde baskı yapmıştır.
Rahmetli Yetik Ozan (Turgut Günay)’a ithâf ettiği Türküler başlıklı şiirinde, Anadolu coğrafyasından merhale merhale Türk dünyâsına açılır ve kadîm Türk yurlarının hasretini yaşar:
“Bin yılda yoğurduk her mısraını
Yüzüğe kaş ettik Ağrı Dağı’nı
Dünyaya değişmem bir aksağını
Gönlüme göredir bizim türküler.
Türküler bilirim Vanlı, Yemenli
Yemen’in yolları güllü, çemenli
Söylemiş gelinler gözleri nemli
Künyedir, kuradır bizim türküler.
(...) Bağlama dediğin üç tel, bir tahta
Ne şaha baş eğmiş, ne taca tahta
Tüm dertleri özetlemiş bir ‘ah’ta
Bozkırda nârâdır bizim türküler”
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ/Şiir Antolojisi
Çanakkale Zaferi; Türk askerinin şahlandığı, yepyeni bir destan yazdığı ve Millî Mücâdele’nin başlatılmasındasına vesîle teşkil eden bir zaferi sağlaması, umûmî Türk ve dünya tarihi bakımından çok önemlidir.
İlk şiiri 1940 yılında Yeni mecmua’da yayınlanan Fahri Ersavaş, Yedigün, Varlık, Bayrak, Orkun, Türkeli, Ötüken, Toprak, Ocak, Çağrı, Size, Yesevî, Türk Dili gibi dergilerde yazı ve makaleler yayınlamıştır.
Ersavaş’ın büyük bir emekle hazırladığı320 sayfalık Çanakkale Geçilmez Şiir Antolojisi, Türk milletinin bu büyük şahlanışını terennüm eden şâirlerimizin kaleminden dökülen hissiyatlarını dile getiren çok önemli bir güldestedir.
Eserde; ilk şiir, Mehmet Âkif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” diye başlıklı destanıdır:
“Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya,
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehasşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde gösterdiği vahşetle “Bu, bir Avrupalı”
Dedirtir yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahpesi, yahud kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi...Mahşer mi hakikat mahşer.”
Fahri Ersavaş; mümkün olduğunca çok geniş bir şâir kardosunun şiirlerine yer vermiştir. Ancak; bilgi bakımından, bu şâirlerimizin ancak bâzılarının isimlerini vermekle yetineceğim:
“Mehmet Âkif Ersoy, Nail Memik, Destancı Mustafa, Hüseyin Nihal Atsız, Necmettin Halil Onan, Midhat Cemal Kuntay, Mehmet Zeki Aktay, Aysen Aydemir, Mehmet Ateşoğlu, Fazıl Bayraktar, Yahya Kemal Beyatlı, Faruk Nafız Çamlıbel, Fahri Ersavaş, Coşkun Ertepınar, İbrahim Alaeddin Gövsa, Ayhan İnal, Sadettin Kaplan, Abdülkadir Güler, Ali Kayıkçı, Fırat Kızıltuğ, Enis Behiç Koryürek, Halenur Koç, M. Halistin kukul, Faik Ali Ozansoy, Halit Fahri Ozansoy, Cemal Oğuz Öcal, Haluk Nihat Pepeyi, Samih Rıfat, Abdullah Satoğlu, Halil Soyuer, Memduh Şenol, Abdülhak Hâmid Tarhan, Mehmet Emin Yurdakul, Halide Nusret Zorlutuna...