Târih; okuyan milletlerin dâima ‘hâkim’, az okuyanların veya okumayanların ise, ‘mahkûm’ toplumlar olduklarına şâhitlik etmektedir.
Geçmiş bilgi ve tecrübelerin hâfızası olan kitaplar, belli bir süzgeçten geçirilerek okunup incelendiği zaman, geleceğin temelleri sağlam bir şekilde atılmış olur. Bu bakımdan; ahlâk, ilim ve sanat değeri yüksek her eser faydalıdır ve önümüzü görmek için göznûru dökülmüş birer hazînedir.
Bu yazımda; iki değerli edebiyatçımızın, yakın çevreleriyle, arkadaşlarıyla ve irtibatlı oldukları kişilerle olan hâtıralarını anlatan kitaplarından söz edeceğim.
“SANATÇI DOSTLARIM”
“Sanatçı Dostlarım”, şâir ve edib, Türk edebiyatının bir dönemine damgasını vuran Hisar Dergisi’nin mîmârı Mehmet Çınarlı’nın kaleme aldığı kitabıdır.
Çınarlı, eserine yazdığı ÖNSÖZ’e şöyle başlıyor: “Bu kitapta, kendileri hakkında içimden geldiği gibi konuşabildiğim sanatçı dostlarımın bir kısmı yer aldı.”
Demek ki, bir şâir ve yazar için, “içimden geldiği gibi konuşabilmek” çok önemlidir.
Demek ki; burada, resmiyetin dışında, bilemediğimiz fakat okur olarak bilmeyi arzuladığımız çok şeyler bulunuyor.
Eser, iki bölümden meydana getirilmiş: Birinci bölüm; “Sanatçı Dostlarım”; ikinci bölüm ise, “Gidenlerin Ardından”...
Netîce itibariyle, “gidenler” de dost!..O hâlde..
Bu “bir kısmı” olarak ifade edilen “sanatçı dostlar” kimlermiş onları da bilmek gerekir, değil mi? O hâlde sırayla yazalım. Önce, Sanatçı Dostlarım: “Munis Faik Ozansoy, Ârif Nihat Asya, Gültekin Samanoğlu, İlhan Geçer, Nevzat Yalçın, Mustafa Necati Kararer, Nüzhet Erman, Tarık Buğra, Halide Nusret Zorlutuna, Mehmet Kaplan, Cemil Meriç, Emine Işınsu, Ahmet Tufan Şentürk, Talât Sait Halman, Sevinç Çokum.”
Ve “Gidenlerin Ardından”...
“Niçin Süleyman Nazif?, Mehmet Âkif’in Şiir Dünyası, Orhan Seyfi’den Hâtıralar, Halit Fahri Ozansoy, Falih Rıfkı ve Yakup Kadri, Ahmet Haşim- Cahit Okurer-Selâhattin Batu, Cemal Yeşil ve Osman Attilâ.”
Bir “kısmı” bile az değil!..Hepsi de zamanının en önemli şâir, romancı, muharrir ve kültür insanları...Hepsi de, kendi sahalarında, belli hususiyetlere sahip kimseler!..
Çınarlı’nın, sâdece bu eserindeki kanaatleriyle yetinmemeli, bu yazarları ve şairleri yakından tanımalı, eserleriyle yüz-göz olunmalıdır.
Şüphesiz ki, Çınarlı’nın hassas terazisiyle anlatılan bir hâtıralar mecmûasıyla karşı karşıyayız. Bu durum, okuyucu için bir şanstır. Ancak, bilinmelidir ki, bilhassa edebiyat tahsili yapanlar için, bir başlangıç ve bir basamaktır.
“EDEBİYATÇILAR ÇEVREMDE”
“Edebiyatçılar Çevremde”; bir başka cepheden, bir başka üslûpla, bir başka dost sanatçılar anlatımıdır.
Halit Fahri Ozansoy da, “çevresindeki edebiyatçıları”, dostlarını, arkadaşlarını anlatıyor...
Bakınız; Mehmet Çınarlı, “Sanatçı Dostlarım” adlı eserinde, Halit Fahri Ozansoy için ne demektedir: “Şiirin de, şairin de ilgi gördüğü, saygı gördüğü günlerde gelmişlerdi. Şimdi piyasa şarkıcılarını sayıklayan dudaklar onların adlarını fısıldar; şimdi futbolcular için toplanan kalabalık onların peşinden koşardı.
Kendilerine “Hecenin Beş Şairi” denildi: Asırlar boyunca halk şairlerinin kullandığı ölçüyü, aydınlara seslenen şiirlerde ilk defa başarı ile kullandıkları için. Gerçekte, hiç birinin aruz veznine düşmanlığı yoktu. Şiire aruzla başlamışlar, ilk gençlik heyecanlarını aruzla dile getirmişlerdi. “Aruza Vedâ” edişleri bile, sevgilisinden istemeyerek ayrılan bir âşığın gözyaşları ile doludur:
İran yoluyla, zühre tacın, nağme kervanın
Şahane geldiğin gibi, şahane git yine.”
“Edebiyatçılar Çevremde”; üç bölümden meydana gelmektedir. Önsöz’ü, “Hayalleri ile” başlığıyla, eserde yer alan edebiyatçı dostlarını anlatmadan önce, şiirle tahayyül ediyor. İlk kıt’asını nakledeyim:
“Gözlerim tepelere bakan bir pencerede,
Her dostu hatırlarım, sorarım: - Neredesin?
Salâhattin Enisle Enis Behiç nerede?
Nerede ilk şairlik kardeşim Hakkı Tahsin?”
373 sayfalık eserin birinci bölümünde kimler yok ki!..Bâzılarını nakledelim:
Saffet Nezihi, Ercüment Ekrem Talu, İsmail Habib Sevük, Yahya Kemal, Ahmet Refik Altınay, Peyami Safa, Hüseyin Siret Özseven, Ali Canip Yöntem, Fazıl Ahmet Aykaç, Bekir Sıtkı Kunt, Kemalettin Kamu, Faik Sabri Duran, Refi’ Cevad Ulunay, Esat Mahmut Karakurt, Florinalı Nazım,Osman Cemal Kaygılı, Ekrem Reşit Rey, Ahmet kutsi Tecer, Ziya Osman saba, Hıfzı Tevfik Gönensay, Sabri Esat Siyavuşgil, Mehmet Ali Tevfik, Niyazi Tevfik, İbnürrefik Ahmet Nuri, Faruk Nafiz çamıbel, Abdülhak Hamit, Munis Faik Ozansoy, Halit Ziya Uşaklıgil, Arif Nihat Asya, Halide Nusret Zorlutuna, Necip Fazıl Kısakürek, Orhan Şaik Gökyay, Mehmet Çınarlı, Ahmet Muhip Dranas, Şükûfe Nihal, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Hakkı Süha Sezgin, Behçek Kemal Çağlar, Salih Zeki Aktay, Yahya Salih Ozanoğlu...
Eserin ikinci bölümü, “Olayların Ardından” ve üçüncü bölümü de “Son Çizgiler” olarak adlandırılmış.
İkinci bölümde, yine bâzı yazarlardan hâtıraları ele alınıyor. Son bölümde ise, sâdece dört başlık bulunuyor: “Tipler”, “Bizde Edebiyat Münakaşası Nasıl Yapılırdı?”, “Şiiri Nasıl Sevdim ve Nasıl Şair Oldum?” ve “Toroslardaki Çoban” başlıkları bulunuyor.
Edebiyat dünyamıza, en azından, Cumhuriyet dönemi başlarına, hattâ biraz daha öncelerine dönmek isteyenlere güzel bir numûne...