-80. Yaş Şiiri-
Bir gün, uyanacağım, sonsuzluk âlemine;
Namazım kılınacak: “Er kişi niyetine!”
***
Konulunca sopsoğuk o musallâ taşına;
Denilecek, bu dünya, değer mi gözyaşına?
***
Uzak-uzak duruyor dostların naaşına!.
Yalnız, yapayalnızsın ve hem de tek başına!
***
Helâllik istenecek; kim ne der, Allah bilir!
Bütün gözler o ânda tabutuna çevrilir!
***
Her şey devam ediyor, herkes kendi işinde;
Ölüm, sâdece bir yol, ahrete geçişinde!
***
Peşimden okunacak Yâsinler, Fâtihalar;
Sonra anlatılacak, hasretlik hâtıralar!
***
Bir buruk el sallayış, bir sükûn ânı, bu ân:
Bir geçiş hâlidir bu, kulağımda ilk ezân.
***
Biliyorum üzgündür, evdeşim, evlâtlarım,
Sevenlerim, damadım, sevgili torunlarım.
***
Ummân gönüllü yârim, cânım-Cânan’ım vardı...
Çok söze de gerek yok; demek, bu, bu kadardı!..
***
Çok uzundu-kısaydı, çok genişti, pek dardı..
Kimler, kime düşmandı, hısımdı, kafadardı.
***
Çok düşünmek gereksiz elbette buna dâir;
Bak ne diyor, Şâirler Sultânı Üstâd Şâir:
***
“Ölüm güzel şey; budur perde ardından haber...
Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber?”
***
Kabir, dar mı gelecek bana, bilemiyorum;
Hiç kimseye bir selâm suna-bilemiyorum:
***
Sığmadığım dünyayı, gözetlemek oradan...
O dönüşsüz, o sonsuz muhteşem mâverâdan.
M. HALİSTİN KUKUL
TOŞAYAD KÜMBET DERGİSİ, SAYI: 57, OCAK-HAZİRAN 2022