Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından pandemi olarak ilan edilen ve hepimizin gündeminde olan ‘Yeni Korona Virüs’ (COVID-19, Corona virus, 2019-nCoV) son günlerde ülkemize de ulaşmış durumda. Virüsten korunmak ve yayılımını engellemek için alınacak önlemler konusunda birçok içerik mevcut. Virüsün bulaşma hızının yüksek oluşu, alışılmadık bir durum olması, salgının seyrinin ve olası sonuçlarının belirsizliği insanlarda korku ve endişeye sebep olmakla birlikte, yaşadığımız salgın travmatik etki yaratma potansiyeline de sahiptir. Bunun yanı sıra karantina ve izolasyon, kendimizi ve taşıyıcı olmamız durumunda başkalarını korumanın tek yoludur ve bu önlemler birçok insanın günlük yaşam rutininin tamamen değişmesi anlamına gelmektedir. Alışkanlıklarımızın değişmesi ve sürecin öngörülemez oluşu, ihtiyacımız olan kontrol hissini tehdit etmekte ve yaşadığımız süreç beraberinde psikolojik sonuçlar doğurmaktadır.
Öncelikle yaşadığımız durumun olağandışı bir durum olduğunun farkında olmalıyız. Elimizde olmayan sebeplerle bu durumda olduğumuzu ve alışkanlıklarımızı sürdürmek istememiz ne kadar normal olsa da şu anki koşullara uyum sağlamamız gerektiğini kabullenmeliyiz.
Olumsuz düşüncelerden ve stresten korunmak için yapabileceklerimiz:
-Gerekli önlemleri aldıktan sonra mümkün olduğunca rutinimizi korumak (Örneğin yemek ve uyku düzeni)
-Salgın hakkında gerekli olan bilgileri edinip aşırı bilgiden kaçınmak
-Güvenilir kaynakları takip etmek ve bunu da olabildiğince sınırlandırmak (Örneğin günde 2 kez güvendiğiniz bir kaynağın açıklamalarını okumak)
-Sevdiklerinizle ve çevrenizle iletişimde kalmak (görüntülü ve sesli arama ya da mesaj)
-Endişelerinizin farkında olmak ve duygularınızı yakınlarınızla paylaşmak
-Evde de olsanız olabildiğince fiziksel aktiviteyi sürdürmek.
Bu süreç bir açıdan da kendimizi geliştirmek, ertelediğimiz önemli işleri yapmak için çok iyi bir fırsat olabilir. Ancak kaygı düzeyimizin ve stres seviyemizin arttığı durumlarda odaklanma güçlükleri yaşayabiliriz. Bu süreci planladığı kadar verimli geçiremeyenler olacaktır. Büyük hedefler koymak yerine sizi rahatlatacak, daha iyi hissetmenizi sağlayacak etkinliklere yönelebilirsiniz.
- Çocuklar için yapabileceğimiz en iyi şey onları dinlemektir. Bunun yanı sıra çocukların güvende hissetmelerini sağlamak için yapabileceklerimiz;
- Merak ettiklerini sormalarına fırsat vermek ve yaşlarına uygun, somut, kısa ve net bir şekilde doğru bilgileri iletmek
- Salgın haberlerine ve sosyal medya içeriklerine sürekli maruz kalmalarını engellemek
- Korkuya kapılmalarını engelleyecek şekilde bilgilendirmek ve durumu onlar için normalleştirmek
- Virüsten korunma yollarını yaşlarına uygun oyunlarla, hikayelerle vb. öğretmek
- Çocukların yanında virüs hakkında konuşulanlara ve izlenenlere dikkat etmek
- Çocuklar ile vakit geçirmek ve evde bazı sorumluluklar almalarını sağlamak.
Son olarak çocuklar çevrelerindeki yetişkinleri model aldığından yetişkinler olarak olabildiğince sakin kalmak oldukça önemlidir.
Toplumun İyilik Halini de Korumalıyız..
Salgın hastalıklar gibi toplumun genelini etkileyen durumlarda duygular da bulaşıcı hale gelebilmektedir. Olumsuz duyguların yerine olumlu duyguların yayılmasına destek olabilirsiniz.
- Yüksek risk grubunda olanları damgalamaktan ve genellemekten kaçınmak önemlidir.
- Koronavirüs ile ilgili doğru ve gerçek riskleri, korunma yöntemlerini çevremizle paylaşmaya ve yaymaya gayret etmeliyiz.
- Panik ve endişeye sebep olacak ya da gerçekliği olmayan, bilimsellikten uzak bilgilerin yayılmasını önlemeliyiz.
- Bu süreçte ihtiyacı olanlara destek vermek kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.
Salgının yayılmasını önlemek ve toplumun iyilik halini korumak adına yaptığınız tüm katkılar için kendinizi takdir edin.
Yaşadığımız zor günlerde hepimizin sağlığı için pek çok riskle karşı karşıya olup özveriyle çalışan başta arkadaşlarım ve çalışma arkadaşlarım olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına kendilerini hem fiziksel hem psikolojik olarak korumalarının önemini hatırlatarak çalışmalarında kolaylıklar diliyorum ve hepimiz adına teşekkürlerimi iletiyorum.