Japon anne ne yaptı?
Yaklaşık 25 yıl Japonlara tercümanlık yaptım. Bir anımı anlatacağım. İstanbul’da yaşayan Japonlar Antalya ve çevresine bir tur düzenlemişlerdi. 2000 -2005 yılı arası olmalı.
20 kadar Japon şirket elemanı aileleriyle birlikteydi. Manavgat -Antalya arasında bir lokantada öğle yemeği yiyecektik. Lokantaya girdiğimizde şaşırdım. Lokanta mıydı? Alış veriş merkezi miydi?
Bir tarafta yemek yerken diğer tarafta dört duvarda vitrinlerde ne ararsanız vardı. Ukrayna kökenli olduğunu sandığım güzel kızlar şuh kıyafetleriyle müşterilere bir şeyler satmaya çalışıyorlardı. Her neyse yemeği yedik. 15 dakika ihtiyaç molası verdiğimi ve arabanın içinde buluşacağımızı söyledim. Masada biraz oturup kalkarım düşüncesiyle geri kaldım. Ben öyle deyince karşımda oturan Japon anne 7-10 yaşlarındaki ilkokul düzeyindeki kızına sırt çantasından yanlış hatırlamıyorsam renshuu kyokasho’yu çıkarmasını söyledi.
Bu Japon alfabesini çalışmak için Kanji standartlarına uygun içinde satır yerine dikdörtgen kutular bulunan ince yapraklı alıştırma defteriydi. Çocuk da ister istemez seyrettiği satıcı hostesleri bırakıp kalem ve defteri çıkardı. Kanji çalışmaya başladı. Kanjileri yazarak öğrenmekten başka yolu yoktu. Çok zahmetli ama bir o kadar da öğretici bir talimdi... Satırların sahibi iyi bilir, o duyguyu.
Japonca abecesini öğrenmek zordu ve o çocuğunun ileride Japonca yazmaktan üniversite sınavında alacağı not geleceğini belirleyecekti. Özellikle akademi dedikleri kafadaki 5 üniversiteye girmek bir ayrıcalıktı. Tokyo Üniversitesi ise ayrıcalıklılar içinde ayrı bir yeri olan bir numaralı Dünya çapında üniversiteydi. O çocuk annesiyle tatildeydi....
Günlerce düşündüm durdum, bu olayı Ödev çok ödev yapmayalım diyenlerin tekrar tekrar düşünmesini öneririm.