Bu gün sosyal medyaya göz atarken bu başlığa gözüm takıldı. Tüm sosyal medyayı taradığımda bu konuda epeyce yazı yazıldığını tespit ettim. Bende araştırdıklarımı içine katarak sizlere dilimin döndüğünce birşeyler yazmayı uygun gördüm.
Evet yazımın başlığında yazdığım gibi kapitalist kafa, bisikleti, bisiklet kullananları ve yürümeyi tercih edenleri asla sevmez, sağlığına dikkat edenlerden hiç mi hiç hoşlanmaz.
Kısacası kapitalistler kendilerinden başka sağlıklı insanı asla sevmezler. Çünkü onları yüksek kazanclarının önündeki engeller olarak görürler.
Bisikleti küresel ekonominin ürettiği en tehlikeli aletin olduğunu da söylerler.
Nedenine gelince bisiklet, adeta devletlerden büyük sermayeli şirketlerin kurduğu ekonomik düzeni altüst ediyor, çarklarına çomak sokuyor, aşırı kazanmalarını engelliyor da ondan!...
“Bisiklet gezegenin yavaş ölümüdür” demiş finansçının birisi ve neden tehlikeli göründüğünü de şöyle izah etmiş;
Bisiklet kullanıcıları bugünkü kapitalist hedefli ekonomiler için felakettir:
Bisiklet kullananlar :
- Araba almazlar, araba almadıkları için de borçlanmazlar. Sigorta poliçelerine de hiç ihtiyaç duymazlar.
- Yakıt almazlar, aracın gerekli bakım ve onarıma tabi tutulması için para da harcamazlar, dolayısı ile ücretli otoparka da ihtiyaçları hiç olmaz.
- Bisiklet kullandıkları için masraf çıkaran büyük kazalar yaşanmaz. Büyük kazalar olmayınca sigorta şirketleri de kazanamaz.
- Bisiklet kullanıldığında birden fazla şeritli otoyolları da gerekmez. Otoyol gerekmediğinden dolayı da devletlerden büyük ihale alamazlar.
- Bisiklet kullanmayı tercih eden kimse de kolay kolay obez olmaz. Obezitenin azalması ile dev sağlık şirketlerinin ilaç ve diyetisyen ürünlerinin satışı azalır. Bisiklet kullananların ilaca da pek ihtiyaçları olmaz. Hastanelere veya doktorlara da gitmeyecekleri için 5 yıldızlı hastanelere ihtiyaç azalır.
- Her yeni McDonald ‘s türündeki bir hazır gıda restorandı en az 30 meslek sahibine para kazandırıyor diyor uzmanlar; 10 kardiyolog, 10 diş hekimi, 10 diyetisyen ve beslenme uzmanı.
- Kapitalizm Bisikleti sevmez. Çünkü bisiklet sürmek ekonomi için kötüdür. Bisiklet süren otomobil almak istemez dolayısıyla akaryakıt kullanmaz, kasko alamaz, MTV ödemez, arabayı servise götürmez, lastik almaz ve işin kötüsü sağlıklı olur ilaç kullanmaz. Doktora gitmez, her türlü sisteme karşı durmuş olur.
Çünkü yürüyenler, bisiklete de para vermiyor! Yani kapitalistler için tam bir baş belasıdır bisiklet, bisiklete binenler ve yürümeyi tercih edenler.
Bir çok bilim adamlarının düşüncelerini ve fikirlerini yürürken geliştirdiğini biliyoruz. Sağlık uzmanları, beyne daha çok oksijen gittiği için yürüyenler ve bisiklete binenlerin kafasının daha iyi çalıştığını söylemekteler.
Bisikleti ve yürümeyi tercih edenler artarsa dünyada akıl ruh ve beden sağlığı yerinde olan bir nesil, çakma değil gerçek organik gıdalarla beslenerek, gelecek kuşaklara güzel bir gelecek bırakılacak; tertemiz bir toprak, oksijeni bol bir hava, geniş arazilerde yemyeşil ormanlar ve bu ormanlarda yaşama şansı bulan binlerce kuş, böcek ve kara hayvanları, binlerce çiçek ve doğal meyveler bütün hepsi yarınımız olan çocuklarımıza miras bırakılmış olacaktır.
Afete dönüşmeyen ve adına rahmet dediğimiz yağmurlar, yüzümüze tükürmeyen, müsilaj üretmeyen masmavi denizler. Ve bu denizlerde yaşayan binlerce balık yetişecek.
Sağlıklı bir hayat için yürümeye başlamalıyız ki bu bozuk kapitalist düzen yıkılacaktır. yıkmanın formülü ne mi? Cevabı çok basit; Az tüket, çok hareket et. İnsanı yaşatın ki dünyamız da güzelleşsin.
Kapitalist dünyada herşey daha cok tüketmek, tükettirmek üzerine kurulmuştur. Tek iştahları daha çok para, daha çok sermaye olup " harcama yaptır ! Dünyaları daha çok harcama üzerine kuruludur.
Yukarıda belirttiğim gibi sağlıklı bir insan onlar için en büyük problemdir.
Kapitalist sistemi çökertmek için, sağlığımızı korumak için Az tüket, çok hareket et. Asılın bisikletinizin pedallarına....