Sevgili dostlar, değerli Kapsam Haber okurlarımız. Herkes son zamanlarda bu soruyu bana yöneltmekteler. Aslında bu soru çok can alıcı bir sorudur. Bu sorunun altında aslında memleket ekonomisini de göz önüne alırsanız bu işi yapmalı mıyım? Zarar edermiyim sorusu, endişesi hakimdir.
Bununla ilgili bir çok yazımı Kapsam Haberde köşe yazımda ve tüm sosyal medyada da paylaştım. Bu soruyu geniş kapsamlı olarak şöyle sormak gerek.
"Ben kaz yetiştirmek istiyorum. Kâr mı ederim! Zarar mı ederim ! Ne yapmam gerek ?şeklinde soru olabilir. Ben bu soruya geniş kapsamlı olarak şu şekilde cevap vermek istiyorum :
1. Kazcılık yapacak arkadaşlar kazın hem eti hem yumurtası çok olanını tercih etmelidir. Mesela Mamut, Mast, İri gri, Landes, Embden, Macar, Fransız G35, Fransız G36, Toulus gibi.
Çünkü 5 kilo ağırlığa ulaşan kazları hemen satışa pazarlayamazsanız dahi kilo alarak bu kazlar 12 kiloya kadar canlı ağırlığa ulaşırlar . Satsanız da zararınız olmaz. Mesela Çin kazı, yada Linda kazı yaparsanız 5 kilonun üzerine en fazla 7 kiloya kadar çıkarlar.
Günlük 270 - 300 gr. yem tükettiklerini de düsünürseniz o linda ve çin kazını damızlık hariç elinden çıkartmazmadığınız da bu zarar olur. Çünkü o iskelet sistemi ile alacağı kilo o kadardır. Siz hiç Murat 124 taksiye mercedes motoru koyabilirmisiniz?
2. Kaz yetiştirmek isteyen arkadaş ülkemiz iklim bakım beslenme şartlarına uyum sağlamış olmalı ki biz buna mutasyon diyoruz. Mutasyon şartlarını tamamlamış kaz ırklarından yada mutasyon şartlarını tamamlamaya yakın ırklardan kaz seçip yetiştirmelidirler. Aynı zamanda da kümes şartlarını da ona göre saglamalıdır.
Mesela Çorum Alaca kazları ülkemize has özellikte yerli ırkımız olup her túr sert iklime tam uyum sağlamıştır. Canlı ağırlığı 8-12 kg.da gelebilmektedir. Eksi 25 dereceye kadar da dayanabilmektedirler. Diğer ırklar henüz eksi 15 dereceye kadar ancak dayanabilmektedir.
Çin ve linda kazı da uyum sağladı ama canlı ağırlıkları en fazla 5 -7 kilo alabilmektedir. Karkas ağırlık olarak genelde 3-4 kisilik menü olarak lüks restorantlarca tercih edilmektedir. Birde çok çığırtkandırlar. Yani demem o ki satacağınız kişilerle, kuruluşlarla, tesislerle kontak kurup ona göre ırkta kaz yetiştirmeniz gerekmektedir diyebilirim.
3. Kaz yetiştirecek arkadaş;
. Yumurtayı döllü olarak satmalıdır.
. Civcive dönüştürüp civcivlerin en iyisini kendisine damızlık olarak ayırmalıdır. Geri kalanını ise iyi bakım ve beslenme ile civciv olarak da satmalıdır.
. Geride kalan palazlarda büyüdüğünde kilo alabilen satımında güçlük çekilmeyen ırkdan olmalıdır. Elinde kalan satılmayan kalırsa yedirdiği yem karşılığında en azından kaz eti olmalıdır.
Eğer dediğim şartlarda kazcılık yapmazlarsa küllen zarar ederler. Çünkü kaz çok yem tüketir. Karşılığında et ve yumurta elde edemezseniz bu işletmeniz için zarardır.
Son beş yılımı sadece kazlar üzerinde çalışmaktayım. Tecrübelerime dayanarak eğrisi ve doğrusu ile bu sorunuza cevap vermeyi uygun gördüm.
Linda, Çin, Çorum, Alaca kaz ırkları ülkemiz iklim şartlarına uyum sağladığından hemen hemen solunum yolu enfeksiyon hastalığına yakalanan yok gibidir.
Ama diğer kültür ırklara gelince Mast, Mamut, Landes, Gri, G35, G36 gibi henüz ülkemiz iklimine alışamayan, mutasyon şartlarına uyum sağlayamayanlar da solunum yolu enfeksiyonu ve enteritis (bağırsak iltihabı), vakıalarıyla çok sık karşılaşmaktayım.
Ayrıca kilo alma problemi ve yumurta alma verimi problemi de yaşanmaktadır. Bir kaz ırkının bir ülke iklim, bakım ve beslenme şartlarına uyum sağlaması yaklaşık 20 yıl sürmektedir. Ülkemizdeki kültür ırkları henüz15 yıl civarındadır. Bunu zooteknist arkadaşlarımiz da iyi bilmektedirler.
Ayrıca bakım ve beslenme ile ilgili teknik hatalarıda yeri geldiği için de izah edeyim ki sorunuzun cevabi tam olsun :
- İç parazit ilaçlamasi yapmadıklarından dolayı verdikleri besinlerin %55 ini iç parazitler, solucanlar yemektedir. Her 1-1,5 ayda bir iç parazit ilaçlaması yapılmalıdır. Aynı zamanda insanda kullanılan iç parazit ilacını kullanarak iç parazit mücadelesini yaptıklarını sanmaktadırlar. Halbuki kazların yani kanatlıların mide barsak sistemleri farklıdır. İnsan da kullanılan iç parazit ilacı kanatlılar da toksikdir. Yine akciger kıl kurdu olduğundan bihaber bilgisiz kişilerin önerileri ile yanlış yöntem olan solunum yolu enfeksiyonu ilaçları ile tedaviye kalkışıp hem hayvanın biyolojik yapısını bozuyorlar, hemde maddi kayıba neden olmaktadırlar. Sonuçda hayvanlarının ölümüne de neden oluyorlar. Hayvanların dışkı görüntüleri hayvanın gostereceği hastalık dış belirti görüntüleri ile yapacağınız tedavi örtüşmelidir.
Mesela portakal sarısı yada limon sarısı dışkı köpüklü yada köpüksüz olması iç parazit varliğidır.
Yine hayvan başını yukarı kaldırır sağa sola silkelerse bu hayvanda da akciğer kıl kurdu var demektir. Kireç gibi sulu beyaz renk dışkı da solunum yolu enfeksiyon belirtisidir. Köpükde varsa iç parazit varlığını gösterir. Bu türde hasta olan hayvana da solunum yolu enfeksiyonu tedavisi uygularsanız hayvanı öldürsünüz, sürüyü perişan edersiniz.
. Hastalık olan sürüye hastaları ayırsaniz da bireysel tedavi yapılmaz. Bireysel tedavi sürüde hastalıği genele bulaştırır, sonucda tedavi zaafından dolayı beraberinde çoklu ölüm getirir.
- Kazlarınıza günde 16 saat gün ışığı uygulamanız gerek. Gece 8 saat bu hayvanlar uyuyacaklar aksi takdirde ne yumurta, ne et, ne de döl verimini sağlıklı alamazsınız. Veriminiz çok düşük olur.
- Meranız olursa kaz üretiminiz ucuza gelir. İyi gelir elde edersiniz. Mesela 17-20 sene ömrü olan maralfa falfa otunun %18 protein değeri vardır. Biçip biçip kazlarınıza verin. Bayağı yem tasarrufu yaparsınız. Ayrıca hayvanlarınıza toklu, buzağı, inek yemi vermeyiniz Bunlarda tuz ve yağ oranı fazladır. Hem tuz zehirlenmesine, yumurtalıkların yağlanmasına neden olursunuz ve hemde bağırsak rahatsızlıklarına neden olarak, ölümlere sebebiyet verirsiniz.
- Birde temizlik, hijyen. Ne yaparsanız yapın hijyeni sağlamazsanız hayvanlarınız hastalıkdan telef olurlar. Kümesinize sizden başka kimse girmesin gelmesin. Unutmayın Çinde bize bin kilometre uzakda ama bizim insanlarımız da koronadan ölüyor. Hastalıkda bulaşma direk temasla, hava ile, su ile, gezen insan ve taşıtlarla, kuşlarla, fare ve sıçanlarla, sineklerle olmaktadır. Yetiştireceğiniz kazlarınızı buna uygun arazide yetiştirin.
. Linda ve çin, çorum kazları çığırtkandır, kavgacıdır. Size bu kazları yerleşim yerlerine yakın yerlerde aşırı gürültüden dolayı yaptırmazlar. Onun yerine uysal ırklardan kaz ırkı seçin.
- Kazlarkn sâğlıklı yetişmesi için ProLive probiyotik ve VitaPlus vitamin gibi kullanirlarsa verim düşüklüğu de yaşamazlar. Yemden istifade oranları artar vede bağışıklık sistemleride yükselir.
- Bu işi yapmadan önce kendinize iyi bir danışman, veteriner hekim, zooteknist bulun.
Ülkemizde ekonomik krizden dolayı girdi maliyetler dövize endeksli olarak aşırı pahalı duruma düşmüştür. Bir çuval yemin 320 tl. ye kadar çıkması sadece kanatlı sektörünü değil büyükbaş, küçükbaş sektörünü de zora sokmuştur. Dolayısıyla, devlet olarak hükümetimiz teşviklere, girdi maliyetlere el atmazlarsa ülke olarak çöküşümüz hizlanacaktır. Ülke olarak bu ekonomik çöküşümüz ancak hayvancılığı geliştirmemizle mümkündür. Bu sebeple diyorum ki hayvancılığın her türünü yapmamız milli menfaatimizedir. Ve yapanlarda bunun karını mutlaka elde edecekler diye düşünüyorum.
Sanırim biraz uzun bir cevap oldu. Ama eğrisi ile doğrusu ile size cevap verdim.
Tüm üreticilerimize hayırlı bol kazanç diliyorum.