Bir Bayram daha geçiyor.
Nice Bayramlar’a demek geliyor içimden.
Hüzün ve kederin değil huzur ve güvenin sarıp sarmaladığı Bayramları özledik.
Tüm dünyada Din kardeşlerimizin ve soydaşlarımızın gözyaşları, çileleri, zalimce akıtılan kanları arasında değil, barış ve kardeşlik içinde, aynı Din’e inanmışlığın, aynı soydan gelmişliğin verdiği gurur ve şuurla manevi haz aldığımız bayramları özledik.
Bir Bayram daha geçiyor.
Kasvetli bir havanın sarmaladığı bir atmosfer içinde bir Bayram daha geçiyor.
Nice Bayramlara diyesimiz gelse de boğazımızda düğümleniyor.
Ufuklarda karanlık, ufuklarda toz duman.
Çocukların gözlerinde okuduğumuz, çocukların gülücüklerinde rahatladığımız, çocukların koşuşturmalarından umutlandığımız o Bayram şekerlerine sarıp-sarmaladıktan sonra nice Bayramlar demek geçiyor içimden.
İçimizdeki bayramları öldürdünüz.
Hakka, adalete saygımızı bitirdiniz.
Bakışımızda saflığı, içimizdeki berraklığı kuruttunuz.
Hayal tarlamıza ektiğimiz ülküleri tükettiniz.
Toplayacağımız ürünleri kurda kuşa yedirdiniz.
Böldünüz-parçaladınız insanları birbirine düşman ettiniz.
Güvendiğimiz Allah’tan başka her şeye inancımızı yitirdiniz.
Kim ve ne olduğumuzu, nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi unutturdunuz.
Ruhsuz bedenler yarattınız.
Çaldınız bizi bizden, gasp ettiniz zorla…
Hayal etmeyi bırakın Düşünme melikelerini yitirdik.
Her şeye rağmen
Nice Bayramlar demek geliyor içimden…