Kutsal topraklarda; Arafat, Uhud, Sevr ve Cebeli Nura çıkarken ve benzeri yerlerde uyarı levhaları bulunmaktadır.
Cebeli Nur'a çıkma noktasında bulunan İngilizce, Arapça ve Türkçe uyarı yazıları levhasının Türkçesinin fotoğrafını çekmiştik. Oradan alıyoruz; “Müslüman kardeşim, Peygamber efendimiz bu dağa çıkmayı, orada namaz kılmayı, taşlarından ve ağaçlarından bir şey almayı bize meşru (caiz) kılmamıştır. Hayırlı olan peygamberin sünnetine bağlı kalmaktır. Sakın ona muhalefet etme. Yüce Allah Ahzap suresi 21. ayette şöyle buyuruyor.
“Andolsunki Allah’ın elçisinde sizin için pek güzel bir örnek vardır.”
Arafat tepesindeki uyarı levhasından şöyle yazıyordu; Arapça metin latin harfleriyle şöyle: Tevecceh biduaaike ve salaatike nahvel kıbleti vela tettecih nahve cebeli arafatı eviş şahısı.
Dua ve namaz esnasında Arafat dağına veya sütüne değil de Kâbeye yönelerek ibadetini gerçekleştir.
Yazı hatalı idi. Doğrusu şöyle olmalıydı:
Dua ve namaz esnasında Arafat dağına veya herhangi bir şahsa değil de Kâbeye yönelerek ibadetini gerçekleştir.
Kısaca Suudiler böylesi Mekke Kâbe ve Mescidi Nebi dışındaki mübarek ziyaret yerlerinde uyarı levhaları bulundurmaktadır.
Atalarımızn dediği gibi nalına da mıhına da hesabı itiraf etmeliyizki gerekçeleri son derece haklıdır.
Ayasofya’da üst kat galeride bulunan Desis Şefaatçı İsa tablosunun altındaki mozayikleri kutsaldır deyip alıp giden hiristiyan ile Uhud dağındaki taşları alıp giden müslümanaynı şeyi yapıyor.
Yani Suudi’nin ağzı yanmış bu işten. Tepkisi de çok dengesiz oluyor.
Yöntem de anlaşamıyoruz. Bunun bir anlaşma yolu olmalıdır.
Kısaca Suudiler diyorki “ben senkretik İslâm tanımıyorum. Ben asıl İslâmı temsil ediyorum. Benim ülkemde kadınlar mezar ziyareti bile yapamaz. Siz de bana uyunuz.”
İslâm dünyasında şunu öğrendik. Hiç kimse yanlış yapıyorum ben hatalıyım. Hatalı olan benim demez. Aksine herkes sapına kadar adamakıllı doğrudur.
O nedenle Suudi ne demek istiyor? Bana uyunuz. Bana uymak zorundasınız der.
Önemli olan bu zihniyeti yıkmaktır.
Suudi ne kadar engellese de ben Bedir tepelerine tırmanmak istiyorum Uhud tepelerine yürümek istiorum. Mekke- Medine arasını hicret yolu üzerinde yaklaşık 440 km. yürümek istiyorum; Hazreti Muhammed’i düşünerek neler hissetmiş olabileceğini yaşayarak. Yürümek istiyorum kum fırtınası altında. Yürümek istiyorum 45 derece sıcaklıkta kavrularak. Neler yaşamış neler düşünmüş aynı koşullarda yaşamak istiyorum. Bu bir eğitimdir. Suudi de bunu anlamalıdır.
Suudi din kardeşlerime bana da bir kolaylık göstermesini isterim.