Müslümanlık adına bayrağı elden bırakmayanlar yani din davası güdenler Hristiyan ve Budist dünyasında da eşdeşleriyle birlikte aynı yöntemleri uyguluyorlar: Palavra, yalan, mucizeler vesaire. Endonezya nasıl müslüman oldu diye yazıp çağırın vidyoları dinleyin dini imanı elden bırakmayanların esatirlerini.
13 Şubat 1755’te Gianti Anlaşması ile Cava Adası'nı yani bugünkü Endonezya’nın en büyük adası ve Güneydoğu Asya’daki en büyük İslâm devletini ikiye bölen İngilizlerin 6 yıllık idaresini de katarsak, Felemenkler; 1813 yılına kadar 4 lokmaya ayırmışlardı. Ardından 1941 yılına kadar çoğunluğu müslüman olan Endonezya adalarını 250 (yazı ile ikiyüzelli) özerk bölgeye (lokma) ayırmışlardı.
Bizim din davası anlatan din kardeşlerimize Endonezya Adalarına giden dürüst müslüman tacirle karşılaşan Endonezya Kralı sözüm ona etkilenmiş de ihtida etmiş. Atma bre Recep! Adam sömürüp kemirdiği ülkeye dürüst tacirin girmesine izin verir mi hiç? O kadar saf mı?
Bu insanlara şu soruyu soruyorum: Bir din yalan üzerine inşa edilebilir mi?
Japonya’da hükümet dinleri istismar eden tarikatları izler. Yetmez bir de halkını uyarır: Şunlar hırsız. Şunlar bağış kaçakçısı. Şunlar da vergi kaçakçısı diye. Gidin sıradan bir Japona sorun. Türkiye’de Mun Tarikatı Japonya’da Birleşik Kilise (Tooitsu Kyookai) olarak bilinen tarikatı. Alacağınız yanıt hep aynı kelime olacaktır: Saitei! En kötü, en düşük. Neden böyle? Çünkü halka hükümeti bilgi verir de ondan. Ondan sonra bu belalara bulaşıp 6 yaşındaki çocuğunun öldürülmesine sebep olan cinci – rahip karışımı din adamını değil babasını suçlar.
Gelelim dürüst müslüman tacir masalına. Uzağa gitmeyelim. Üsküdar diye bir ilçe var İstanbul’da. O ilçede Mimar Sinan’ın yaptırdığı İskele Camisi’nin hemen arkasındaki hamamda satırların yazarı 1982 yılında banyo etmişti. Şimdi 2022 Ocak ayında o tarihi hamamın yerinde ne var bilmiyorum. Ama 2017’de İstanbul’a gittiğimde içim cızladı. Gözlerim yaşardı. Kitabına uydurulmuş ve market yapılmıştı.
Ey din davası güdenler. Size baktıkça sizin dininizden buz gibi soğuyorum. Sizinkini değil Nur Dağı yokuşunda hissettiğim benim Hz. Muhammedimi de size kaptırmaya hiç mi hiç niyetim yoktur.