1945 yılında bağımsız olan Endonezya 1949 yılına kadar Felemenk sömürgenlere karşı bağımsızlık mücadelesi verdi. Bugün Ege adalarında Yunanlılara akıl veren Felemenk komutanların ruhuna işlemiş bir Tütk düşmanlığı ve istismarcılığı var.
Raymond Pierre Paul Westerling (Raymond Westerling) kim?
1919-1987 arasında yaşadığı 68 yıllık ömründe “bay Türk (si Turki) ünvanını kullanarak 40 bin Endonez müslümanını katleden katiller sürüsü komutanı,casus, sahte müslümandı.
İstanbul doğumlu ama anası Yunan babası Felemenk bir melezdi. Bu ünvanı kullanarak Endonezya adalarında sahte mehdi oldu.
Adil Kralın Savaş Ordusu (Angkatan Perang Ratu Adil) adlı kısaca APRA dedikleri yerli şeriatçı hainler ile Felemenk ordusu kalıntılaryla oluşturduğu yaklaşık 20 bin kişilik bir çeteye komuta etti.
Amacı Felemenk sömürüsünü yeniden canlandırmak için yeni bir devlet kurmak idi. Bunun için yerli hainlerden de faydalandı.
Ordusunun adı 12. Asra kadar giden bir kehanet ve batıl inanışa dayanıyordu. Bu beklenti Cava klâsik edebi eserlerinde geçiyordu. Kehanet şöyleydi:
“Adil Kral olan bir kişi Türk ülkesinden gelecek Endonezya’yı zafer ihtişamın zirvesine alıp götürecek.” İbare böyleydi.
İşte bu kehanet İstanbul doğumlu yani bir Türk imajı veren Raymond Wrestling için çok değerliydi. Bir Cavalı hanımla Bandung’ta evlenip Adil Kralın Savaş Ordusunu kurarak bir mehdi gibi Endonezya’yı Türk sıfatıyla da kehanete uyuşan bir biçimde kurtaracaktı. Bu şeytani plânı kuran Felemenklerin dini zaafı kullanmak istedikleri kesindi. Peki yukarıdaki ibare neden çok inandırıcı idi?
Adil Kral (Ratu Adil) ibaresi Cava Kehanetleri (Jawa Kuno Ramalan Jayabaya) adlı kehanet kitabının metinlerine dayanıyor. Kitap pujangga dedikleri bir nevi özdeyişli tümceler toplamı olan letaifi kibar yazarı tarafından telif edilmişti. Serat Jayabaya adı ile de bilinen ilk orijinal kehanet kitabıdır. Jayabaya kehanet kitabı da Sunan Giri Prapen tarafından bestelenen Gizli Bilimler ve Sırlar Kitabı’nda (Kitab Musasar) görülebilir. Çünkü kitabın metinleri Haz. Muhammet soyundan gelen iki ulu kişiye dayandırılıyordu. Kitabı besteleyen Sunan Giri (1442-1506) yılları arasında yaşamıştı. Gerçekten de, Sunan Kalijaga'nın soyundan geliyordu. Her ikisi de Endonezya’da İslâmı ilk kez yayan Dokuz Ulu Kişilerdendi. (wali songgo) Her ikisi de Hazreti Muhammed soyu ile ilişkiliydi. Bu da toplumu derinden etkiliyordu ve onlara atfedilen her fikri hiçbir mantık süzgecinden geçirmeden kabul eden bir karakter söz konusuydu.
1949-1953 arası Bandung kentinde kurduğu söz konusu çeteye komutanlık yapmadan önce yaklaşık 2500 km.kadar kuzeydeki Manado ve Selebes adalarında kurtaracağı aynı halkı ayrım yapmaksızın katletmekle meşguldü. Ama müslümanların mehdi inancı bu gerçeği görmelerine engel oluyordu. Neden Bandung’u ordu merkezi seçti?
Çok basit düşünürsek o dönemde Felemenklerin haberi ve izni olmadan bir köyden diğer köye bile gidemeyen yoksul müslüman köylülerin kuzeydeki katliamdan haberleri olmaları olasılığıydı. Haberleri olsa inandırıcı olmaları mümkün değildi .
1941-1950 yılları arasında İngiliz ordusunda Temmuz 1942-Aralık 1943 arasında onbaşı (corporal) Felemenk ordusunda ise yüzbaşı (captain) olarak görev yaptı. Görevi Alman kuvvetlerini kırmak için yeraltı faaliyetleri yapmaktı. Daha sonra Sumatra, Manado, Tarakan adalarında bağımsızlık için mücadele eden yoksul İslâm milliyetçilerini kazığa geçirerek kurduğu özel komando birlikleri ile DST yok etti. O zamanki Felemenk gazeteleri 1945-1947 arasında katlettiği köylülerin haberini "Türk’ün kuvvetleri geri döndü." (Pasukan si Turki kembali) şeklinde verdi.
Yürütülen sistemli katliamda öldürülen insan sayısı tam bilinmemekte ise de 40 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. 1947 yılında, Endonezya Cumhuriyeti Güvenlik Konseyi'ne konu ile ilgili başvuru yaptı.
12 Eylül 2013 günü Felemenk Hükümeti, Cakarta Büyükelçisi katliamdan dolayı özür diledi.
Buna ek olarak ayrıca, her biri 20 bin avro (301 bir milyon rupi) tutarında katliam mağduru olan eşleri öldürülmüş 10 dula (janda) tazminat ödedi. Adil Kralın Savaş Ordusu (Angkatan Perang Ratu Adil, APRA)
Şimdi mehdiyi bekleyenlere, Topkapı Sarayında Kutsal Emanetler dairesinde Hz. Davud’un kılıcnın kabzasındaki yazıda arayanlara soralım. Şimdi durum nasıl? Bakınız İsmaili mezhebine. Bakınız bizdeki hainlere, Örneğin Pensilvanya’ya, Çengelköy’e. Hepsinin ortak özelliği mehdi, hain, hırsız, haysiyetsiz oluşlarıdır. Örnekler o kadar çokturki Fas’tan Endonezya’ya bir sürü var. Sürüler halinde yaşayan mehdilerimiz vardır. İnsan taslakları.
Hem tarihte vardırlar. Hem de şimdi var ve yaşıyorlar. İslâm dünyasında bedeninin ağırlığı kadar her yıl altın zekât ödenen mehdi bile var. .
Hülaseten söylemek gerekirse Felemenkler şeytani bir plânla yeniden sökedüş işlemlerini canlandırmak için bir seri katilden bir mehdi gibi “Adil Kral Ordusu” komutanı yaratmışlar ve yeni zulüm düzeneğini kuracaklarını tasarlamışlardır.