Tarihte İngilizler kadar sinsi Islama karşı savaş aşmış, Osmanlı’ya, Türklere dolayısıyla İslami hedef almış bir ülke yoktur.
İslam ülkelerini ve Türk tarihini öğrenmek isterseniz Kudüs’ü andığınızda Selahaddin Eyyübi’yi, Mısır’ı zikrettiğinizde Baybars’ı, Haçlı seferi denildiğinde I. Kılıçaslan’ı, Anadolu dediğinizde de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bilmemiz gerekir!
Birinci dünya savaşında haçlı batılılar Müslüman Osmanlıya birçok cepheden saldırdılar. Bu cephelerdeki Müslüman Türk, komutan ve askerlerinin, yerli milislerle Libya’da, Irak’ta destansı mücadelelerine tarih fazla değil, tam 100 yıl önce şahit oldu.
Bu cephelerden birisi de Kanal cephesidir. Süveyş kanalı cephesinden iki defa Sina çölü yürünerek kanal geçilmeye çalışılmış, başarısız saldırılardan sonra Cemal Paşa’nın komutanlığındaki 4. Ordu komuta merkezi Şam’a geri çekilmiştir.1917 yılında, Bağdat’ın tekrardan ele geçirilebilmesi için oluşturulan Yıldırım ordular komutanlığına, Alman General Falkenhayn atanmıştır. Gazze ve Kudüs komutanı ise Alman Von Kress Paşa olmuştur. Başındaki Alman komutanın ve Halifenin Alman Paşasının talimatıyla “Kudüs’te bulunan Kutsal mekânlar zarar görmesin” diye bir kurşun atmadan Kudüs Almanlar tarafından İngiliz İşgaline terk edilişinin 100. yılı 9 Aralık 1917’dir
Kudüs halkının, “İngilizlere karşı bir direniş göstermemesinin sebebi ise Osmanlıyı işgalci görmeleri, dini liderlerinin İngilizleri, Araplara dost göstermesi idi!”
Düşünsenize Allah-ü Teâlâ’nın Müslüman’a farz kıldığı Efendimizin (s.a.v.) sünneti olan en önemli komutanlık makamına zamanın Halifesi bir Hıristiyan’ı atıyor. İşte Türk ve Osmanlı böyle arkadan hançerliyor. Bu hançerleme İngilizlerin bölge halkındaki sistem mühendisi ajanlarının marifetidir.
Lawrence denen İngiliz ajanı koca sahrayı karış karış elinde kırık bir cetvelle dolanarak, nerede toprak paylaşımında nerede problem yaşanıyorsa oraları kırık cetvelle haritada işaretlemiş, bu gün kırık cetvelin çizgileri üzerinde savaşlar hüküm sürmektedir.
Müslümanların yaşadığı mukaddes deyip savunduğu vatanını, canını, namusunu, malını Hıristiyan bir Alman komutana teslim edilişini anlaya biliyor musunuz? İnancından ve itikadından dolayı tarihteki sekiz haçlı seferine katılıp haçlı ordusunun içinde yer alan, atalarının torunundan bir Alman ordusu mensubundan ne bekleyebilirsiniz?
Kudüs’ün nasıl Müslümanların elinden çıktığını veya Anadolu’nun nasıl bir kurtuluş mücadelesi ile elde edildiğini, cihat Müslüman’ı Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak ile mümkündür. Muhakkak ki, Mustafa Kemal Atatürk’ü cihat Müslüman’ı olarak anlayabilmek için Atatürk’ün bu muharebelerde aldığı rolleri iyi bilmekle mümkündür.
İngiliz’e veya batılılara muhabbet besleyenlerin ve uşaklığını yapanların, ne Mustafa Kemal Atatürk ile, ne de İslam ile, bağları ve alakaları olamaz.
İNGİLİZLERİN UYGULADIKLARI SOYKIRIMLAR
İngilizlerin tarihteki ilk soykırımı olan Aborjin katliamı 1804-1890 arasında 255.000 ile 670.000 kişinin ölümüyle sonuçlanmıştır. Bu soykırım ilk modern soykırım olarak ta tarihte yerini almaktadır.
1919 yılında İngilizlerin, sömürgeleri altındaki Hintlere karşı yürüttükleri sistematik katliamda, Pencap eyaleti başkenti Amritsar da 13 Nisan tarihinde 5 İngiliz vatandaşı isyan karşıtı tedbir olarak hazırlanan Rowlatt tasarısını protesto eden Hintler tarafından öldürüldükten sonra 14 Nisan'da tahmini 10.000'den fazla Hint, tasarıyı tekrar protesto eder. Dağılmayı reddeden Pencaplılar, Tuğgeneral tarafından verilen emirle Gurkhan birlikleri tarafından ateş açıldı. Resmi rakamlara göre 379, bağımsız tarihçilere göre 3.000 den fazla Hint öldürüldü.
Bengal’deki kıtlığın Hintlilere vurması ve 1.5 ila 4.5 milyon Hintlinin açlıktan dolayı ölmesine neden olacak politikalar izlediğinden dolayı ölümlerden İngiliz yöneticiler sorumlu tutulmaktadır. Pirinç tarlalarında oluşan kıtlık sonucu elde kalan hasatların sömürgeci kuvvetlere ait Doğu Hindistan şirketi tarafından uluslararası piyasa da artan pirinç piyasasında kullanması kıtlığı katliama dönüştürmüştür.
Afrika kıtasına İngiliz eli değmemesi bir sürpriz olurdu. Kenyalılar 1952-1960 arasında topraklarına gelen Britanyalı işgalcilere karşı ayaklanmıştır. İki taraf arasındaki savaşı İngilizler kazanmıştır. İngilizlerden sadece 700 kişi ölürken, Kenyalı yerlilerden 25.000 üzeri kişi hayatını kaybetmiştir. İngiliz hükümeti tarafından açıklanan bilgide 3.000 yerli ölürken bağımsız tarihçiler tarafından açıklanan bilgi de 20.000'den fazla sivil hayatını İngiliz güçler tarafından yapılan kıyımlarla kaybetmiştir.
Bir sonraki bölümümüzde Almanya’nın soykırımlarını yazacağım.
Tekrar sizlerle birlikte olmak üzere
Saygılar