Endonezya’da sayıları 890 civarında olan kaymakamlar var. Beş yılda bir seçimle gelirler. İki dönem üstüste görev yapabilirler. Ancak sistem gereği seçildiklerinde yardımcısı ile birlikte (wakil bupati) atandıklarından dolayı kurnaz politikacılar kaymakam kaymakam yardımcısı sıfatlarıyla ilçelerde 20 yıl küçük kralllar gibi hükümsürerler. Boy sürer soy artırırlar. Küçük kral tabiri Endonez insanının üretimidir : raca kecil
Raca kecil yani küçük kral ifadesi Endonez aydınlarının karikatürlerine de konu olur.
Burada kaymakamlar arasında hanım kaymakamların sayılarının hiç de az olmadığını belirtmek isteriz. Her zaman dediğimiz gibi Endonezya’nın beyaz sayfasıdır; hanımlar.
Endonezya idari sisteminin kalbi diyebileceğimiz bir konumda olan kaymakamlara Felemenkler zamanında Felemenkler residen Endonezler de bupati derlerdi desek pek yanlış olmaz, sanırım. İdari sistemde idari yerleşim birimlerininin tepesinde il veya eyaletler vardırki 2014 yılı itibariyle sayıları 34 idi.
2013 yılında dönemin İçişleri Bakanı Fawzi Bowo % 85 i rüşvete bulaşmış durumda dediği kaymakamların yetkileri ürkütücü düzeyde. Neredeyse tek başına özerk idare meclisini durduracak (DPRD) yetkiye sahip kaymakamlar gittikleri yerlere yanında şemsiyesini (payung) taşıyan elemanıyla beraber giderler.
Şemsiye deyip geçmeyin geleneksel olarak “hükümranlığın” simgesidir. Hatta renklerine bakarak bupati’nin hocaefendi mi asker mi muhasebeci mi olduğu anlaşılacak derecede mevkilendirme anlamı da taşırdı. Şimdilerde böyle bir gelenek yok ama Felemenk sökedüşler ve eski devirlerde vardı. Endonezya’da her şey ünvanlandırma veya mevkilendirme üzerine kuruludur. C.Geertz buna statü verme der.
Tabi bupati olmak servet sahibi olmak demektir: Harta, tahta, wanita:Servet, taht, kadın İşte bu üçüne hocaefendiler üç fitne (tiga fitnah) diyerek yoksulların gözlerini boyarlar ama bupatilerin peşinden hiç ayrılmazlar. Hatta kendileri de bupati olmak için keblateran yani fedailik bile yaparlar. Örnek Madura adası ünvanı bupati yang kiai blateran: Eşkiyalıktan gelme hocaefendi kaymakam. Ya da bupatilerden asgari ücreti 95-225 dolar civarında gezdiği ülkede bin ikibin gibi küçücük rakamlarla Amerikan dolarcıkları destek (bantuan) almak için de bekler dururlar. Fetvaları peş peşe bastıtırlar.
İslâm ülkeleri hazineden beslenenler ile beslenmeyenler diye vatandaş işlevi görenleri ikiye ayırır. İşte Endonezya’da hazineden beslenenler “ünvan” alanlarla eş anlamlıdır diyebiliriz. Bupati hem yerel hem de ülke hazinesinden beslendiği gibi ünvanları da nesiller boyu sürecek krallığın tapusudur. İfadeler kafanızı karıştırmasın. Endonezya’da bir adamın adı ünvan imparatorluğu gibi bir şeyi izah eder.
Şimdiki Endonezya Devlet Başkanı bu işlere bulaşmadı ve halkın kalbinde yer tuttu. İkinci Devlet Başkanlığı seçimini kazandı gibi. Henüz resmen açıklanmadı ama yüzde 53 civarında oy aldı 17 Nisan 2019 seçiminde.
Multatuli, Max Havelaar adlı meşhur eserinde fuhuş dahil her türlü rezalete alet olan bupati ile olan çekişmesini uzun uzadıya anlatır. Eser 1860 yılında basıldı ve milyonlar satarak günümüzün tabiriyle Avrupa’yı salladı.
Bupatilere eş değerde bir de wali kota denen kaymakamlar vardırki aralarında idari anlamda hiçbir fark yoktur. Sadece karışık Endonezya idari yerleşimbirimi sisteminde merkez ilçe diyebileceğimiz mesela bizde benzetme yaparsak Çankaya işlevi gören ilçelerin en yüksek idari amiridir. Bupati denen kaymakamlar ise ilçe denen (kabupaten) merkez ilçe dışında kalan normal içelerin en yüksek idari amirleridir.
Şimdi son sözü söyleyelim;
Endonezya değişecektir. Endonezya yeryüzünün en zengin ülkelerinden birisi olacaktır. Ama yukarıdaki gerçekler sadece gerçektir. Biz de gerçekleri yazık. Ama değişmek zorunda olan gerçeklerdir. Bunu da görüyoruz.
Endonezya topraklarında en iyi ürünü satan “din davası güden” misyoner, tebliğci ve benzerlerine duyurulur. Endonez halkının “önyargısız sanatçı ve zeki kimliği” bu talihsiz döngüyü yenecektir. Halka hizmet eden ve rüşvete bulaşmayan bupatiler zamanla çoğalacaktır.
İnsanlık tarihi her zaman iyiye, güzele doğru gelişmiştir. Sular hep denize 0 metre rakıma doğru akmıştır da ondan.
21. asır insan beyninin inkılap ettiği asır olacaktır. Yutup ve sosyal medya ile.
Endonezya’da bundan nasşbşnş alacaktır. İnanmayan akademisyenlere bir tavsiyem var George Modelski , Long Cycyle kuramlarını okusunlar.