Hizmet; lügat manası olarak bir işi veya birinin işini görme veya gördürme adına görev yapan kimse veya kimselerin yaptığı vazife…
Hizmetçi; hizmet etmeye mahsus görevli kadın veya erkek görevliler. Hizmetlerin alanı sayılamayacak kadar çoktur. Anne babaya, çocuklara hizmetten başlayıp bağdaki meyveden, bahçedeki çiçeğe kadar uzayıp gider.
Dıştan pompalanan paralarla toplum mühendisliği hizmetleri yapılır... Paranın hatırına milli, dini değerlere tek tek çökerme yapılır; paraya pula, makama mevkie tapılır… Üç pula ülke satılır.
Her devir ve dönemin en kolay aldatabilme usul ve metodunun ismi hizmet diye konuldu… Hizmetlerin kaynağı zekât, fitre, kurban derisi ve bilumum hayır hasenat kalemlerinden bulundu…
Fakir fukara kimsesiz vatan evlatlarına sahip çıkıyoruz denildi; fındıkçıdan fıstıkçıya, incirden üzümcüye, çeltikçiden buğdaycıya himmet deyip yola konuldu. Verenden alındı,vermeyene cennete yol yapıyoruz diye haber salındı…
Ülkenin geleceğinin teminatı imanlı, inançlı, azimli ve başarılı vatanperver nesiller yetiştirmek için yollara çıkıldı. Çocuklarımızı güvenli ellere teslim edin denildi. Çocuklar anne babalar tarafından paralarıyla birlikte yetiştirme, geliştirme kamplarına teslim edildi.
Her kampın ayrı bir havası, ayrı bir kaynak suyu varsa da birçoğunun birbirlerine benzer bir de huyu var! Türk’ü Türk’e ve Türk’ün temel değerlerine düşman yapmak.
Yaniiii! Yanisi; CELLADINA AŞIK NESİLLER YETİŞTİRMEK
Dünya gemisinin yöneticisi Siyon’un çocukları… Dünya gemisinin kaptan köşkünde oturan insanlık düşmanı vampirler dölü AMERİKALI… Tayfalar her milletten paranın, makamın mevkinin kulları…Yanii! GAVURUN EKMEĞİNİ YİYEN KILIÇ SALLAYICILAR..
Asırların verdiği tecrübeler göstermiştir ki muharebe meydanlarının faturası çok ağırdır. Zaferin en kolay yolu paranı kullan, aklını kullan, iti ite kırdır… Hem kendin rahat et canını kurtar. Silahını sat, parayı kap, saltanat sür, sırtüstü yat.
Bütün asırların en etkin savaşı ise, gençliğin üzerine yapılan savaştır. Milli bir eğitim öğretim politikası ortaya koymayan devletler, başka millet ve devletlerin ortaya koyduğu politikalarla rüzgâr önünde savrulan saman çöpü haline gelip başkalarına av olurlar.
Gençliğin önünü açmayan, sorunlarını göremeyen, çoğalın deyip iş, aş veremeyen eğitim öğretimde fırsat eşitliği sağlanamayan ülkeler bölücülüğe, teröre bahçıvanlık, düşmanlarına uşaklık yapmaya aday yetiştirirler.
Çocuklarımız paramızla birlikte bizden alınır. Kurtuluşun yolu bulundu diye dosta düşmana haber salınır.Gençler işini iyi bilen ehil eller tarafından narkozlanıp dinlenme odalarına alınır.Kabiliyet ve yetenekleri keşfedilip fetihler yapmak için meydanlara salınır…
Kendi gençliğini kendi değerlerine göre yetiştiremeyen milletler, dünyanın yöneticisinin veya kaptan köşkündekilerin arzularına göre yetiştirilirler. Al sana eğir bir cetvel…
Türk gençliğinin ruh dünyasından Allahın indirdiği son Hak din İslamdır şuurunu, Türklük gururunu al, ruhsuz bir ceset gibi sürü halinde sokağa sal…1000 yıldır İslam’ın kılıcı olmuş bir millete yakışır mı bu hal…
Kaptan köşküne oturtulan, ilahlaştırılan güç için dünyanın yedi iklim dört bucağında hizmet ehli, kapı kulu hizmetkârlar bulunur. Onlar önce yenilmez, yıkılmaz diye öğülür, aleyhte bulunanlara münasip lisanla sövülür… Menfaatlere zarar verirse araba çarpar, gaz kaçar, uçak düşer hesap görülür…
Müslümanın başına bomba yağdıran, kadının kızının ırzına geçen gâvur askerine dua kime hizmeti? Askerinin başına çuval geçirenlerle “dostluk ve stratejik ortak” olmak adına müslüman ülkelere yapılan saldırılar kimin zararına. Yapılan cihat mı, cinayet mi ?
Gâvura yalakalığın, dalkavukluğun, makam, mevki aşkıyla yaltaklığın din, iman ve inancımızı saptıranların yaptığına hizmet denmez, ihanet denir. Adam olan ülkesine, milletine hizmet eder. Nizami Gencevi der ki:
Hizmet etmek sayılır erkeklikten nişane
Halkına hizmet etmek şereftir bir insana.