Türkler İslam’la tanışınca İslam’ın bayraktarı, K.Kerimin hizmetkârı olmuş; haçlılar önünde etten duvar olup kanlarını sebil etmiş, K.Kerim rehberliğinde ruhları aydınlatmışlardır…
Osmanlı bilimden, cihan hâkimiyetine taşıyan ruhtan uzaklaşınca yıkılmış, mirası da kâğıt üstünde paylaşılmıştır. Ancak emperyalistlerin evdeki hesapları çarşıya uymamış, hayalleri yarıda kalmış, T.Cumhuriyeti Devleti diye yeni bir doğum olmuştur.
Silahlı savaş kaybedilince başta ABD, İngiltere, Almanya, Fransa olmak üzere emperyalist güçler eğitim öğretim ve psikolojik harekât için yetiştirilen toplum mühendisliği etki ajanlarıyla savaşı devam ettirmektedirler.
ABD’nin “YEŞİL KUŞAK PROJESİ” bizim çocuklar dedikleri 1980darbesini yapanlar zamanında hızlandırılır; projelerin merkez üssü olarak da TÜRKİYE VE TÜRK İNSANI” seçilir. Bunun için emperyalizme uşak devşiren, sapık inançları İslam diye sunan “din adamı” kimlikli “KARA” ve “KARANLIK” sesler devreye sokulur…
Gazeteci, akademisyen, iş adamı, sanatkâr, bürokrat kimliği taşıyan paranın, makamın kulları da devreye sokulunca ülkenin bölünmesi sahneye konulur. Dr. Richard Podal şöyle der: “ Amerika’nın planlayıp hedeflediği değerleri benimsemiş Türk yönetici yetiştirme işi hedefine ulaşmıştır…”
İngiliz İmparatorluğu’nun Başbakanı Gladstone İngiliz Avam kamerasında şöyle bir konuşma yapar: “Türkleri savaş meydanında yenemiyoruz, Türkleri yenebilmenin, dize getirebilmenin tek yolu var: Bu kitabı (Kuran-ı) ellerinden almaktır.”
Elimizden alınmak istenen duvara astığımız, öpüp başucumuza koyduğumuz, mezarlıklarda, evlerde okuduğumuz, hafızlar yetiştirdiğimiz “KURAN” değil; “KURANİ” ruhtur!!! O Kuran’ın bizden istediği bilimde, ahlakta örnek ve önder insanlar topluluğudur. Asırlardır İslam âlemi kuru çeşmelerin suya hasreti gibi buna hasrettir!
İslam dünyası asırlardır Kuran okuyan nesiller yetiştirmiş, Kuranlar evlerin başköşelerine asılmış, her taraf tarihin hiç görmediği kadar camilerle doldurulmuş, ancak dindar nesiller yetiştirmeyi başaramamıştır.
Zavallı Müslüman İslam’ı sarık, cübbe, şalvar arasına hapsedip İslam’ın imandan sonra ilk emri olan bilim “OKU’” emrini, İslam ahlakını ve ahkâmını terk edince dinden geçinen nesiller türetmiş, İslam’ın ruhu rafa kaldırılmış, Müslümanlar ayaklar altında layık olduğu yeri bulmuş, zavallılar gelip ellerinden Kuran’ın alınmasını beklemektedirler…
21.Yüzyıl “İslam’ın İslam’la yok edilişi” projesinin sahneye konulduğu yüzyıldır… İslam ülkelerinde “ALLAH” dostu sunumu içinde yüzlerce efendi türetilmekte, arkalarına kitleleri takanların her biri ayrı telden çalıp oynamakta, birbirini kâfirlikle suçlayıp birbirleri arkalarında namaz kılmamaktadırlar…
Israrla yazdığım, ömrüm oldukça yazacağım bir hususa dikkatleri çekmek isterim; o da şudur: Sohbet adı altında toplanılan yerlerde efendiler efendisi peygamber efendimizin sözleri ve Kurandan çok bir efendilerin sözleri geçiyor, hadisler ve kuran ayetlerinden çok evliya menkıbeleri anlatılıyorsa başka sapıklık arama! Sapık ve sapkınlık arıyorsan orası yeter… Rabbim! Yolunu sapıtanlara hidayet ver, Müslümanları gafletten uyandır… Sağlıkla kalın!