Âşık Kemâlî Bülbül, 23 Eylül 2012 târihinde aramızdan ayrılmıştı. Seksen dört yaşındaydı (10 Mart 1928 doğumlu). Sekiz yıl geçti.
Güzel insandı. Heyecan adamıydı. Yazmayı severdi. Eli açık, gönlü zengin, millî ve mânevî hisleri yüksekti.
“Âşıktır” başlıklı şiirinde:
“Gönülden severek âşık olanlar
Mânâya âşıktır maddeye değil”
Diyerek, ‘istikameti’ni ortaya koymaktadır.
“Gönülden Sevmek”; tevâzû ister, hoşgörü ister, fedâkârlık ister, gayret ister, muhabbet ister.
Dünya şiirin zirve ismi Yûnus Emremiz ise, bir şiirinde şöyle der:
“Aşksız âdem dünyada belli bilin ki yoktur
Her biri nesneye sevgisi var âşıktır
Çalabın dünyasında yüzbin türlü sevgi var
Kabul et kendözüne gör hangisi lâyıktır
Biri Rahman-ı rahim biri şeytan-ı racim
Onun yazdığı müzdi sevgisine talluktur
Dünyada peygamberin başına geldi bu aşk
Tercümanı Cebrail ma’şukası Hâlık’tır”
Demek ki; “Aşksız âdem ...yoktur”; şöyle veya böyle, her insanın, mutlaka, bir “nesneye sevgisi var”dır. Fakat , bu “yüz bin türlü sevgi”deki esas maksat, “Hâlık”a ulaşmak arzusudur.
Nihâî hedef; Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellemin “başına gelen bu aşk”a yaklaşabilmektir. Nihâî istikamet budur!..Nefsânî’den uzaklaşmak ve rahmânî olana kavuşma isteği hattâ onunla hemhâl olabilmektir!..
Âşık Kemâlî Bülbül, “Âşıktır” şiirinde, kendisini târîfe çalışır ve bu “rahmânî” yol üzerinde arayışta bulunmak ister. Bu aşkını ise, şu mısrâlarıyla îzah eder:
“Yükünü hayırdan yüklenen kişi
Yalandan riyâdan paklanan kişi
Mâneviyatla çiçeklenen kişi
Cevhere âşıktır haddeye değil
Hak söz kabul eder doğru telkini
Terk edip öfkeyi garazı kini
Sîgaya çekerek her dem kendini
Sâdığa âşıktır sattıya değil
Allah’ın rahmeti âleme ganî
Belin kamburlaşır gençliğin hani
Kemâlî Bülbül de böyle bir fâni
Kâbe’ye âşıktır Cidde’ye değil”
Rabbi’m, O’nu, âşık olduklarıyla hemhâl eder inşâ-Allah!..
Zîra; Peygamber Efendimiz, “Kişi, sevdiği ile berâberdir” buyurmaktadır.