Bu ülkede her on yılda bir af çıktığına göre zamanı çoktan geldi-geçti demektir.
Mahkûm yakınları af ümit etmekle çok haklı…
Kader mahkûmları affedilmelidir bence de.
Şu veya bu şekilde bir cahillik veya bir kaza veya bir anlık sinirle, gafletle işlenmiş olan suçlar affedilmelidir.
Her ne kadar Sayın Başbakan mahkûm ve aileleri için üzücü bir açıklama yaparak, insan öldürenin af yetkisini kendisinde bulmadığını söylemiş, kapıları kapatmışsa da milletimizin adına karar verecek olan irade sahibi Başbakandır.
Ne söylemişti Sayın Başbakan: “Devlet kendisine karşı işlenen suçları affedebilir ama kişiye karşı bir af hakkı maktulün ve yakınlarınındır.”diye de kesin bir ifade kullanmıştı. Bundan anlaşılan şudur:” Devlete karşı işlenen suçları ilerleyen zaman içinde affedebiliriz fakat kişilere karşı işlenen suçları affetmek gibi bir durum söz konusu değil.”
Sayın Başbakan, devlete karşı suç işleyenler derken kimleri kastettiğini izah etmeye gerek yoktur sanırım.
Devletin affetme yetkisini gördüğü bu insanlar, bu milletin çocuklarını katletmemiş midir? Acı ve gözyaşlarıyla, şehit kanlarıyla bu devlet inşa edilmemiş midir? Bu millet bu devleti inşa ederken Türk Devletini, çocuklarından, canlarından daha aziz bilmemişler midir? Sayın Başbakan candan aziz bilinen bu devlete saldıranları affedebilirde, çeşitli husumet, kaza, yaralanma ve kan davası gibi suçlardan hüküm giymiş insanları mı affedemez?
…
Af yasası çıkarken ince hesaplar yapılmalıdır. Detaylar unutulmamalıdır. Devletin affettiği ve salıverdiği insanlara “Ne haliniz varsa görün” diyerek o insanları kendi hallerine terk etmemelidir. Eğer amaç, o insanların suç işlemelerini engellemekse devlet sahip çıkmalıdır. cezaevlerinde 5-10 sene yatmış insanları salıverdiğiniz zaman ellerinden tutmadığınızda sudan çıkmış balık misali yeni hayata intibak etmeleri zor olacaktır.
Türkiye’nin işsiz nüfuzu hızla artarken, Üniversite mezunları dahi işsiz gezerken salıverilen insanlara istihdam yaratmakta hiç kolay olmayacaktır.
Devlet affederek bıraktığı insanların suça meyletmemeleri için çalışmalarına ve geçimlerini sağlayacak bir işe sahip olmalarına imkânlar tanıması gerekir. Ancak o zaman bu insanların bir daha hatalara düşmelerine, suç işlemelerine engel olmak mümkündür.
Türkiye’de bu zamana kadar verilen aflar hangi oranlarda faydalı olmuştur. Özgürlüğüne kavuşan bu insanlara yeni hayatlarında ne gibi imkânlar tanınmıştır? Devlet bunları araştırmalı ve her birini kucaklamalı, şefkatli kollarıyla sarmalamalıdır. Ancak o zaman verilen af çok kıymetli ve gerçek hedefine ulaşan bir af olur.
Söylediklerimiz sadece aftan sonra tahliye edilen insanlar için düşünülmemelidir tabii. İnfazını tamamlayarak tahliye edilen her bir mahkûm için de devlet gereğini yapabilmelidir. Bunun için gerekirse her ilde bu insanlar için takip komisyonları oluşturulmalıdır. Adalet Bakanlığı bu konuyla ilgili her ne kadar değişik bir takım çalışmalar yapmış ve uygulamaya koymuşsa da ciddi anlamda üzerinde durulmadığından dolayı istenilen amaca ulaştırılamamıştır.
Yeni yargı paketlerinde de bir takım çalışmalar söz konusudur. Umuyoruz ki cezaevlerinde ki mahkûmlarında birer insan olduğu unutulmaz. Umuyoruz ki, cezaevlerinden şu veya bu şekilde salıverilen insanlara sosyal, psikolojik desteğin yanında geçim kaynaklarını yaratabilecekleri imkânlarda sağlanır.
Mahkûm aileleri boşuna ümitlenmiyor.
Birkaç yıl içinde kapsamlı bir af olacağını sanmıyorum. Şu anda Öcalan canisinin Affedilmesi hususunda yeteri kadar kamuoyu oluşturulamadı, çözüm süreci henüz tamamlanamadı. Dağdaki eşkıya henüz umduğunu bulamadı. Zaten BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ta “af falan da çıksa PKK’lılar inmez dağdan. Üçüncü aşama dediğimiz, ikinci aşamanın tümüyle bittiği aşamadan sonra mutlaka öyle bir yasaya da ihtiyaç olacak" diyerek şu an olgunlaşmadığını belirtiyor. Diğer taraftan Ergenekon ve buna benzer bir sürü dava, ya sonuçlanma aşamasında yada Yargıtay safhasında… Bunları da hesaba katarak 2015 af yılı olabilir diyoruz.
Yani 2015’e kadar af beklemeyin.