BU DEĞİL; O DEĞİL, DEĞİL!..
Buzları eritecek o lisân, bu dil değil;
Bu dille insan olmak, gerçekten kabil değil!
***
Bilmek hârika emel, gönülde müştereklik;
Senin bildiğin o bil, dediğim bu bil değil!
***
Ölçemez sınırını hiçbir âlet, huzurun;
Yaptığınız ölçümler gerçek iskandil değil!
***
Atıyorsun ya, taşı, maksadında hedef yok,
Filleri anladık da, atan ebabil değil!
***
Karıncaya arıya yüce nazarı olan
Gönül ehli insanın, düşündüğü fil değil!
***
Bir mekân arıyorum sonsuzluk diyârında,
Gezindiğim o diyâr, buradaki il değil!
***
Katırları ürkütme, yolunda doğru yürü;
Yürüdüğün her sokak, dalgasız sâhil değil!
***
Türk adını sildirmek büyük oyunun başı;
Kahvehânelerdeki pişti-iskambil değil!
***
Bölücülük kök salmış, kurutulması gerek;
Ellerdeki f(i)lâma, halayda mendil değil!
***
Kıymetini bilmeli canlı-cansız varlığın,
Kabil’ler dolu civar, her maktul Habil değil!
***
Sâdıklar fedâîsi Ebûbekir-i Sıddık,
Ne Hazret-i İbrahim, kimse İsmail değil!
***
Yeme yetim hakkını, alma mazlûm âhını;
Yalan ve yalakalık, günahtan gafil değil!
***
Değerler değişkeni, sanmayın ki hep yeni;
Dünyaya gelip göçen elbet hep câhil değil!
***
Bir girdaba düşmüşsün, kimlerle sevişmişsin,
Döğüşün hiç kâr değil, sevenler bâhil değil!
***
Tutunma kuru dala; dost edinme, budala;
Akılsız olan başa, kimse müdâhil değil!
***
Bu yağan, gökyüzünden, düşman bombalarıdır;
Rahmet damlası değil, sümbül -karanfil değil!
***
Sevmesini bilmeden âşık mı olunurmuş!
Kalbi kara olanlar bu işe dâhil değil!
***
Zamana hor bakanlar, boşa nağme yakanlar,
Emelin esâsına, hak yola nâil değil!
***
İlmi yazıya bağla; bu yoksa, otur ağla!
Sen kendini bilmezsen, kul sana kefil değil!
***
Değil, değil diyorum, hep tersten okuyorum;
Benim dediğim değil, belki o değil, değil!
***
Her şeyin kararı var, her işin ayârı var;
Deme ki, doğruluklar, gereksiz, kâmil değil!
***
Şâyet hakka uyarsan, hak sesini duyarsan,
Uzandığın her emel zelil ve sefil değil!
***
Uzak dur karanlıktan, kötüyle yârenlikten
Senin yaşayacağın, mahfil o mahfil değil!
***
Servetini savurma, olmaz hayâller kurma;
Bu dünyanın nimeti, anla ki, sebil değil!
***
Hiç mâzeret arama, başına gelenlere;
Her başına gelene, elâlem âmil değil!
***
Dün işlenen günâhın tövbesini yapmazsan,
Sanma ki, bu kanunlar geçmişe şâmil değil!
***
Dürüstlükten ayrılma, inat et asla yılma;
Mallı mülklü saltanat, ezelden kavil değil!
***
Hak indinde tek kitap, Kur’ân-ı azîm-üş-şân!
Zebur ve Tevrat değil, bozulmuş İncil değil!
***
Yolumuzu ışıtan Şanlı Peygamber aşkı;
Bundan başka hiçbiri maksat ve menzil değil!
***
Bir ülkü ufkumuzda, en hakîkî kılavuz;
Bir nûrdur hâle hâle, fitilsiz kandil değil!
***
Şatafatlı yollardan geçmen nafile, dostum,
Münzevîlik çölünde tevâzû âkil değil!
***
Şekil, elbet gerekli fakat yerinde gerek;
Asıl, sapasağlamken, mûteber, vekil değil!..
M. HALİSTİN KUKUL/ EDEBİCE DERGİSİ, SAYI: 35, YAZ/ 2023
Hak ve adalet yok olursa insanlık yok ola