Benden önce gidersen, ne yapacağım?
Senden önce gidersem, ne yapacaksın!
“İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râci’ûn” /(Biz, Allahü teâlânın kullarıyız (yine) O’na döneceğiz) (Bakara, 156)
“Küllü nefsin zâikatul mevti”/(Her nefs/can, ölümü tadacaktır)(Âl-i İmrân, 185)
Dünyevî meraklarımızın nihayetinden önce, zâten hep bunları düşündük!..
Yaşarken, yaşamanın kıymetini bilmeye çalıştık. Çünkü, bu da, bir zarûret, hattâ bir mecbûriyetti..
İnsanoğlunun, doğru, güzel ve iyi olarak yapması gereken ne varsa, meselemiz ve maksadımız olmuştu ve hedefimiz de, buydu!..
Zamanı da, suyu da geri akıtmak mümkün değildir!..Gözsüz, gönül gözüyle her şey görülebilir de; bir canlı olarak ekmeksiz, susuz, havasız yaşanmaz.
“Hanginizin daha iyi iş yapacağını denemek için ölümü ve diriliği yaratan O’dur. O, Azîzdir, Gafûrdur. (Mülk, 2)
Bu, budur ve hayat, budur!..
Türkçe’mizde, “Gününü gün etmek” tâbiri vardır ve halk arasında çokça kullanılır.
Diyebilirim ki, herkes, sıkça, birbirine, bunu söyler!..
Kahvehânede söyler, sokakta, söyler, otobüste söyler, câmide, okulda söyler…Söyler!..Bunu söylemeye çok da meraklı bir milletiz!..Hem de hiç usanmadan!..
İsterseniz, dediğim yerlere girin, bakın!..Hoşlanmadığınız yerleri söylemişsem, oralara da girmeyiverin!..Girdikleriniz size yeter de artır bile!..
Aslında, sen de, ben de bunu söyleriz!..Çünkü, alışmışız!.. Bu, bizde, bir kültür hâlini almıştır!..
“Gününü gün etmek’ten, onu terennüm etmek kadar da hoşlanırız!
Aslında mevzum bu değildi!..Fakat, yine de sorayım ve ondan sonra devam edeyim:
Nedir, bu gününü gün etmek?
Hulâsa; “Harvurup harman savurmak”tır!
Zevk ve sefâ içinde yüzmek/ömür sürmektir…
İnsanoğlu, bunun için mi yaratılmıştır?
Çalışmak, eğlenmek başka; harvurup harman savurmak başkadır!..
Aşk, sevgi, merhamet, tevâzû, hoşgörü, muhabbet, hürmet…başka, yılgınlık, kindarlık, aymazlık başkadır!..
Söz, çileden çıkınca, onu dizginleyemiyoruz!
Şu anda öyleyim!..Ne demiştim, nereye geldim!..
Demiştim ki:
“Benden önce gidersen, ne yapacağım?”
“Senden önce gidersem, ne yapacaksın?”
Ben, hep böyleyim işte!..
Çâre yerine, başıma hep belâ alıyorum!
Buna, yine, sen çare olacak ve bulacaksın!..Anlıyorsun, değil mi?