SU ve KAN
Önce, SU!..
‘Uyanmak Zamanı’ adlı şiir kitabımdan dört beytimi naklederek başlayayım!..
SU-1
“Terkibinde var ammâ, ne yanar ne yakarsın;
Bir rahmet membaısın: Yağmur, dolu ve karsın!
SU-2
“Her canlı zerresinde çarkı döndüren sudur;
Beşere hayat veren; nârı söndüren sudur!
SU-3
“Bir damla da azizdir, bir ummân da olsa, su;
Ne olurdu hâlimiz, Rabb’im, bir kaybolsa, su!
SU-4
“Sesin can âleminde, ey su neliği arar!
Renksizliğinde her renk ebedîliği arar!”
Bu; kıymeti, târif ve tasvirler üstü nimet, yüce mukaddes kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle ifade bulur:
“Allah, hareket eden her canlı varlığı sudan yaratmıştır. Bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür; bir kısmı iki ayak üzerinde yürür; bir kısmı da dört ayak üzerinde yol alır. Allah, her ne dilerse onu yaratır. Allah, her şeye kadirdir.” (Nûr, 45)
“İnkâr edenler, göklerle yer bitişikken, bizim onları ayırdığımızı ve diri olan her şeyi sudan meydana getirdiğimizi görmediler mi?” (Enbiyâ, 30)
Bu da şu demektir ki; canlıların yânî insanların, hayvanların ve bitkilerin ‘su’ olmadan yaşamaları/hayatlarını devam ettirebilmeleri mümkün değildir.
İdrâk sâhibi her beyin, su’ya verilen bu muteber ve üstün değere sadakat ile, onu sarfederken/harcarken/kullanırken, çok ve haddinden fazla itina göstermeli değil midir?
İmân’ın icâbı olan ilmin emrettiği hassasiyetle buna isteksiz olan, ‘başta siyâset olmak üzere’ her türlü mânia, dünyada ve âhirette mes’uldür ve karşılığını da elbette görecektir.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, 22 Mart Dünya Su Günü münâsebetiyle yaptığı açıklamada şöyle demektedir:
“Maalesef ülke olarak su kaynaklarımız çok sınırlıdır ve küresel iklimden ciddi etkilenen ülkelerden biriyiz. Artık zamanımız kalmadı. 85 milyon insanımıza suyun önemini, çevreyi, kuraklığı ve tasarrufu öğretmeliyiz.” (Basın: 19 Mart 2023)
Ne yazık ki; su fakirliğimize rağmen, savurganlığımız hâlâ devam etmektedir!..
Ve; KAN!..
Sözlük târifiyle KAN; “Plazma ve kan yuvarlarından meydana gelen ve damarların içinde dolaşarak vücut dokularını besleyen kırmızı renkli sıvı” dır. (Bkn. Misalli Büyük Türkçe Sözlük, İlhan Ayverdi, Kubbealltı Lugatı, İstanbul 2011, Sf. 615)
Yâni; kan olmayınca, hiçbir insan’ın ve hiçbir hayvan’ın ayakta kalabilmesi/yaşaması imkânsızdır.
Peki, ne hâldeyiz?
Ne yazık ki,‘su’da olduğu gibi, kanda da aynı ‘acı bir târife’yle karşı karşıyayız!..
Türk Kızılayı Kan Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Saim Kerman, “Üç günlük kan stokumuz kaldığını söyledi”. (Basın: 09.04.2023)
Su ve kan bahsinde, artık, söylememiz gereken hiçbir şey yoktur!..Her şey ortadadır!..
İnsan’a, hayvan’a ve tabiattaki her canlıya verdiğimiz değer, duyduğumuz sevgi, hürmet, muhabbet, şefkat ve ihtimamın ölçüsüzlüğü, başka nasıl ifade edilebilir!?