Vatandaş Cuma Namazı sonrası cehaletini püskürtüyor caminin önünde…
-Atatürk Çanakkale Savaşını kazandı emme hemen yeni yazıyı getirdi… diye başlayarak gidip geliyor aynı yol üzerinde…
-Çanakkale Savaşları ne zaman oldu, Harf İnkılabı hangi tarihte oldu, diye sordum.
Bakakaldı yüzüme.
Söyledim ki:
-1915’te Çanakkale’de Atatürk devletin memuru idi. Vatanı kurtardı düşmanlardan. 1928’de Harf İnkılabı oldu. Abdulhamit Döneminde Alfabe değişikliği gündeme geldi ve Mustafa Kemal o zaman öğrenciydi.
-Ama dedemizin mezar taşını okuyamaz olduk…
-O yazıyı okuyan kaç kişi vardı ve anlayan kaç kişiydi? Söz gelimi, “Hüvelbaki” ne demektir?... Bunu eski veya yeni yazıyla yazsalar mezar taşına sen ne anlayacaksın.
Ben de dedemin mezar taşını okuyamıyorum. Göktürk, Uygur Alfabeleri bırakıp ne Arap’ın, ne Fars(İran)ın ne Türk’ün olmayan bir Alfabe ile yazdık yıllar yılı da ne oldu? Geldik Çanakkale’ye sıkıştık.
-Bu Alfabeyi aldık Avrupalılar dilimizi bozdu…
-Dilimizi tarih boyu hep okumuşlar bozdu. Çok eski zamanlarda Arapların ve İranlıların diliyle konuşup yazan okumuşlara Fransızların diliyle konuşanlar eklendi. Şimdi İngilizlerin diliyle anlaşmaya çalışıyor okumuşlar. Bunda senin benim suçumuz yok.
-Sana bir soru soracağım ama doğru cevap ver…
-Sor, bilebilirsem dosdoğru cevap veririm.
-Türk müsün, yoksa değil misin?
-Soru bu mu?
-Cevap ver cevap!... Kaçmaaa…
-Benimle Türkçe konuştuğuna göre sana göre ben kimim?
-Yoook, sen cevap ver.
-Türk’üm.
-Olmadııı…
-Değil miyim, inkâr mı edeyim?
-Diyeceksin ki “Elhamdülillah Müslümanım ve Türk’üm”.
-Senin soruna ya Türklüğümü inkâr ederek ya tasdik ederek cevap verebilirim. Sen Türk müsün, Müslüman mısın?
- Elhamdülillah Müslümanım ve Türk’üm…
-Peki, önce hangisisin?
-Müslümanım.
-Ben önce Türk’üm, sonra Müslüman’ım.
-Olmadııı!...
-Niçin?
-Allah insanları İslam fıtratı üzere yarattı da ondan.
-Allah insanı insan, kargayı karga, arıyı arı, aslanı aslan… fıtratı üzere yarattı. Bütün hayvanlar okula gitmeden üremeyi, kendi cinslerini korumayı, yavrularını büyütmeyi, barınıp korunmayı başarırlar ama hiç biri kendi cinsine insan kadar vahşice davranmaz.
Dediğiniz doğru olsaydı Müslüman yalan söylememeli, haram yememeli, birbirine saygılı olmalı değil midir? Müslüman ülkeler birbirleriyle niçin savaşır?...
İngiliz’in veya bir başka ırktan olanın Ortadoğu’da dünyaya gelememesi kötü kaderi midir?
Türk, İngiliz, zenci… olmak insanların kaderidir. Din tercihidir.
Yani Türk olmak/doğmak kaderim İslâmiyet tercihimdir.
Çok mutluyum ki kaderim de tercihim de beni gururlandırıyor.
Sonra kimsenin dini, inancı/inançsızlığı, hangi ırktan olduğunun benim için bir önemi yoktur.
Yeter ki insan kendini bilsin, başka insanların fikrine, inancına saygılı olsun.
Yaşadığı çevreye, çağa bir değer katan insanın kimliği insan olan herkesi gururlandırır.
Hayatımızı kolaylaştıran makinaları, hastalığımıza çare olan ilacı kullanırken bunu bulan kimdir diye soruyor muyuz?
Gönül ister ki insanların en iyileri arasında olayım. En azından insanlığın hizmetine sunulmuş icatları ben yapayım, en yakınımdakiler yapsın.
“İlim müminin yitik malıdır. Nerede bulursa alsın” diyen bir peygamberin ümmetleri olarak, İslam’ın temsilcileri olarak durumumuz çok mu iç açıcı? Neyi insanlığın hizmetine sunuyoruz son asırlarda?
Hangi İslam ülkesi Türkiye’nin çektiği acıya ortak oluyor, milletimizin katlandığı zorlukları aşması için petrol gelirlerinden pay ayırıyor?
Suriye’den kaçan insanlara hangi İslam ülkesi sahip çıkıyor?
Kimseye Türklüğümü sorgulatmam.
Böyle bir niyeti olan kendine, yaşayışına, topluma ne kattığına, niye doğduğunun farkında olup olmadığına bakacak.
Türkçeden başka dil bilmediği hâlde Türklüğünün farkında olmayanlara acımaz mısınız?
Dedelerin Türkçe’den başka dil mi biliyordu ki kendi bağrını hançerlemek için yırtınıyorsun.
Biz olmasaydık tarih öksüz kalırdı.
Tarih, Türk’ün kollarında kahramanlık, imanında cömertlik, yiğitlik, kendini Allah’a adamışlık destanlarıyla şeref kazanmıştır.