Üç tane çok sevilen ve her söylendiğinde ruhumuzda fırtınalar estiren marş (müzik eseri) var ki iki tanesinin bestecisi bilinmemektedir. Azerbaycan’daki kardeşlerimizin en bunalımlı yıllarında imece usulü oluşturup seslendirdiği bu eserler, ne yazık ki Türkiye’de siyasi yelpazelerde farklı şekillerde algılanmış, sahiplenilmiştir.
ÇIRPINIRDI KARADENİZ
1937 de Stalin tarafından “Türk casusluğu ve Türklere yardım etme” suçlamasıyla kurşuna dizilen Azerbaycan Milli Marşının da şairi olan Azerbaycan’ın Mehmet Akif’i Ahmet Cevat'ın bu şiiri, 15 Aralık 1914’te Gence’de kaleme alınmış, bütün Türk yurtlarında aynı heyecanla okunan bu şiir, 15 Eylül 1918'de bestelendi.
Bestekârı, Kafkas İslam Ordusu'na kumanda eden Enver Paşa’nın kardeşi Nuri (Killigil) Paşa'nın Bakü'yü Bolşevik ve Ermeni çetelerinin işgalinden kurtarması üzerine, bu fedakârlığa ve kahramanlığa ithaf için Azerbaycanlı ünlü besteci ve fikir adamı Üzeyir Hacıbeyli’dir.
1.Dünya Savaşının başlarında kaleme alınan bu eser Kafkasya Marşı ve Hoş Gelişler Ola’dan daha eskidir.
*Daha önce bir kaynakta şiirin ilk mısraın “Çırpınırdın Hazar Deniz” şeklinde olduğunu okumuştum ama şimdi böyle bir kayda rastlamadım.
Yine Ülkücü camia bu esere eklemeler yaparak yeniden oluşturmuşlardır adeta:
Çırpınırdın Karadeniz,
Bakıp Türk’ün bayrağına
“Ah” deyerdin, hiç ölmezdim,
Düşebilsem ayağına.
Ayrı düşmüş dost elinden,
Yıllar var ki, çarpar sinem,
Vefalıdır, geldi giden,
Yol ver Türk’ün bayrağına.
İnciler dök gel yoluna,
Sırmalar düz sağ, soluna
Fırtınalar dursun yana
Türk’ün bayrağına.
Hamidiye o Türk kanı
Hiç birinin bitmez şanı
Kazbek olsun ilk kurbanı,
Selam Türk’ün bayrağına.
Dost elinden esen yeller,
Bana şiir, selam söyler
Olsun bizim bütün eller,
Kurban Türk’ün bayrağına
15 Aralık 1914, Gence/Azerbaycan
İZMİR MARŞI
Sarıkamış ve Kafkas muharebelerinde okunmuş ama bestekârı bilinmeyen bu eser aynı zamanda Enver Paşa’ya ithaf edilip söylenmiş bir Osmanlı Marşı olan Kafkasya Marşı’dır, sonradan İzmir Marş diye sözler değiştirilerek söylenmiştir.
Kafkasya dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda, sırmalar saçar.
Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar
Nakarat:
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım helâl olsun güzel vatana.
Kafkasya dağlarına bomba koydular
Türk'ün sancağını öne koydular
Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular
Nakarat:
Kafkasya dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları ben bağrıma bastım
Nakarat:
Türk oğluyum ben ölmek isterim
Toprak diken olsa yatağım yerim
Allah'ından utansın dönenler geri
Nakarat:
HOŞ GELİŞLER OLA ( Enver Paşa için söylenmiş ve asıl adı Kars Karşılamasıdır.)
Bu türküde geçen “Türkistan (Şarkistan) Türkleri bayrak açmış bekliyor” şeklindeki sözler, Azerbaycanlı kardeşlerimizin Enver Paşa için söylediğinin başka bir delilidir.
Hoş gelişler ola, kahraman Enver Paşa
Bir emir ver orduna, Kafkas Dağı'nı aşa
Askerin, milletin, bayrağınla çok yaşa
Arş arş arş ileri ileri, dönmez geri, Türk'ün askeri
Sağdan sola, soldan sağa Al da Bayrağın düşman üstüne
Cephede mitralyöz, ayna gibi parlıyor
Türkistan Türkleri bayrak açmış bekliyor
Arş arş arş ileri ileri, dönmez geri, Türk'ün askeri
Sağdan sola, soldan sağa Al da Bayrağın düşman üstüne
Not: Şiirin aslında “Cephede mitralyöz…” iken Mustafa Kemal Paşa için söylendiğinde “Cephede süngüler…” şekline girmiştir.