-El-Ayak Yazısı, Milletimin Yürek Sızısı-
Hiç durmadan kanunlarla oynayan, yönetmelik değiştiren, oyunun kurallarını değiştiren, sistemin sistemine çomak sokan kim varsa VALLAHİ iyi niyetli değildir.
Kanunları değiştirerek milletine hizmet etmek isteyenler olabilir…
Kanun yapanlara değil arkasında duranlara bakarak geleceği okumak mümkündür.
Kanun hükmünde kararnamelere, yönetmelik değişikliklerine bakarak amirlerin niyetlerini görebilmek mümkündür.
Futbol maçının devre arasında kural değiştirilir mi? Neredeyse buna yeltenecek niyeti bozuklar, güdülen akıllar var.
Bir ülkenin otuz kırk yıl sonrasını etkilemek istiyorsanız sık sık EĞİTİM SİSTEMİNİ ve müfredatını değiştirin, öğretmen yetiştiren kurumlar ile oynayın ve sık sık sistemini değiştirin. Gelecek asırlara, geçmişi ile geleceği arasında köprü olamayacak bir sosyal yaratık sürüsü oluşturmuş olursunuz.
1958 yılından beri Eğitim-Öğretim hizmetlerinin içerisindeyim. Son yıllardaki kadar sık yönetmelik, sistem, müfredat değişikliği yapıldığını görmedim.
Öğretmen ve idareci atamalarında son yıllardaki kadar hız, usulsüzlük yaşamadım.
Müfredatı değiştirenler kendilerini tekrarlamak için BÜYÜK SEVAPMIŞ gibi yeniden değiştirmiyorlar mı, gülmemek için beton suratlı olmak gerekir.
Akşamdan sabaha sistem, müfredat… değişikliği yapılır mı?
Bunun bir danışma, ortak akıl oluşturma, deneme, uygulama okulları, bölgeleri olmalı ve en önemlisi sistemi uygulayacak olanların eğitilmesi gerekir.
Bizde bu işler böyle mi yapılıyor?...
Güldürmeyin beni…
Bir zamanlar liselerimize bir Kredili Sistem uygulamaya sokuldu. Uygulaması denenip noksanları görülmeden “Fes değiştirir” gibi başımıza konduruldu.
Bir zaman sonra okulların etrafı kafeler, çay ocaklarıyla doldu. Kahvehane kültürü okul eğitiminin yerine geçti. Derslere sarhoş giren öğrenciler bile görüldü.
Okulların fiziki yapıları gözetilmeden, idareci ve öğretmenleri bu sisteme göre eğitmeden ülkenin bütün okullarında uygulamaya geçmek iyi niyet mi taşır Allah aşkına?...
Sekiz yıllık kesintisiz-kusuntusuz öğretime geçişte de kimse eğitimcilere sormadı, denemesini yapıp noksanların giderilmesi süreci yapılmadı.
Başka ülkelerde 5 yıllık ilkokulda 1, 2, 3.sınıf öğrencilerinin oyun alanı ile üst sınıfların oyun alanı ayrı ayrıdır. Bu uygulama ile 1’den 8.sınıfa kadar farklı yaş gruplarındaki öğrenciler, oyun alanı ve tuvaletleri ortak kullandı yıllarca…
Gelelim EL yazısına… En yeni kahramanlığımız bu.
Öğretmenler, bırakın el yazısını, ayak yazısı bile yazamazken doğrudan BİTİŞİK YAZI ile eğitim-öğretime geçildi. Yazıklar olsun böyle izana…
Çocuklar bitişik yazı yazamayan öğretmenler tarafından bitişik yazı yazmaya zorlandı.
Evlatlarımız bitişik yazı yazmaya zorlanırken ders kitapları, özellikle 2.sınıftan itibaren değiştirilmedi…
El yazısı (!?!) öğrettiğimiz çocuklarımızı ayak yazısı (?!?) ile eğitip öğretme komikliği yaptık.
Şimdi bundan vaz geçilecekmiş, uygulama gelecek yıl başlayacakmış…
Korkarım o zamana kadar yeni bir akıl peydahlayıp ayak yazısı yazarak eğitim öğretime başlamak zorunda kalmayız.