Mezar taşı bile olmayan veya o taşta doğum ve ölüm tarihleri yazılı insanlar vardır. Ancak başına varırsa hatırlar insanlar.
Bazılarının adı dillerden düşmez müzik, spor, sanat dünyasında ama yaptığı işler bir yıldan sonra hatırlanmaz.
Bunlar, kâğıt mendil gibi tek kullanımlıktır. Sil, kurula, kaldır at...
Bu, sporda, sanatta da böyledir.
Adları yaptıkları işlerden çok bilinen değersizlerle dolu magazin basını…
Bir mevsimlik horoz/tavuk ilişkisi, arkası yarın gibi sürüp gider magazin basınında, bakmışsın kaseti çıkmış...
Sporcuysa transfer mevsimlerinde adı manşet olur, sonra tısss…
Seçim çalışmasında ekmek arası döner gibi... Ye, iç... ardından çek sifonu gitsin...
Çıkan bir kanunu, yine aynı insanlar değiştirir, bakarsın birileri gelir kaldırır ortadan...
Oysa kanunlardan bile daha önemli ve kalıcıdır türküler. Dededen toruna, nesiller boyu.
Bez mendil gibidirler türküler, kullan kullan yıka, kurut, yine kullan. Kâğıt mendil gibi kullan, at değildirler.
Doğum tarihi bilinmeyen bir eski türküyü dinlerken, içinizden tarih akar, o türküyü seslendiren/söyleyen/çığıran özel ve güzel insanlar da akar hafızalarınızdan. Bez mendil gibi...
Şurada burada uzun süre tanıdığınız bazılarını şöyle böyle hatırlarsınız sonraları ama birkaç görüşmenizle hep sizinle yaşayan insanlar vardır, unutamazsınız, türküler gibi...
Kâğıt mendili de kullanırım ama adı eserinden çok bilinen kısır şöhretleri hiç sevemedim. Sevenleri de…
Türkülerimiz kadar duru, sıcak, sevda yüklü, görüştüğünüzde sizi sizden alan, memleket kokan anıt insanlara doyum olmaz.
Kapladıkları alan hacimlerinden fazla yer tutan bez bebekler hayatımızda olsalar ne olur olmasalar ne…
Kâğıt mendiller silinip kurulandıktan sonra atılır ve asla hatırlanmaz.
Türkü gibi kokan bu toprağın özgün sesi, tadı, kokusu olan insanlar hep var olsun.