Eğitim programları bir memleketin gelecek on yıllarında görmek istediği insan tipinin çerçevesini çizmeye yönelik ana çerçevedir.
Millî Bayramlar, millî birliği oluşturacak değerlerin yoğurulduğu çok önemli günlerdir.
Millî Bayramlara verilen önem derecesinde değerlidir eğitim programları.
Sıradan bir etkinlik gibi kutlanamaz Milli Bayramlar. O günlerde pekişir milli, insani duygular.
Birlikte, emek vererek ulaşılan başarıların hazzını yaşatır millî bayramlar.
İş bölümü yapmayı, başarmak için emek vermeyi, yurdunun dününde çekilen acıların gelecekte olmaması için gayretli olunması gerektiğini sezer çocuklar ve gençler.
Ana-babalar, çocuklarının başarılarıyla kıvanç duyar bayramlarda. Bir şiiri seslendirirken, bir temsildeki rolünü ciddiyetle yerine getirince yarınlara daha umutla bakar ana babalar…
Öğretmenlik marangozluk, demircilik gibi usta çırak ilişkisiyle öğrenilir ve nesilden nesile sürüp gider. Herkes biraz da ustası, öğretmeni gibi bakar hayata.
Biz, eğitimci olarak öğretmenlerimizden aldığımız iş ve işlemleri zamana ve teknolojiye uyarlayarak yaptık bütün çalışmalarımızı.
Öğrencilerimiz, bizden aldıklarını, kendilerinden kattıklarıyla yansıtır hayata.
23 Nisan, Millî Hâkimiyet ve Çocuk Bayramı, dünyada örneği olmayan çok önemli bir millî gündür.
Yıllardır 23 Nisan’ı ve bütün millî bayramları sıradanlaştıran/önemsizleştiren bir anlayışla karşı karşıyayız.
Ramazan ayını Hicri takvime göre düzenleyen akıl ki doğrusu odur, Peygamberimizin doğum günlerini 23 Nisan’a denk gelecek şekilde Kutlu Doğum Haftası olarak kutlatırken millî bayramın üstüne örtü yapan akıl, nasıl bir akıldır?...
Türkçeyi güzel kullanma, hitabet gücünü geliştirme, topluluk karşısında kendini rahatça ifade etme becerileri kazandıran bayram programları yapılmıyor artık.
“Dandini dandini dasdana/ Danalar girdi bostana” türü amaçsız eğlenceler, profesyonel animasyoncu kiralayarak, palyaçolarla, çocukları palyaço gibi boyayarak, davul zurna eşliğinde ana babaları eğlendiren… 23 Nisan Kutlamaları var.
Ey izansızlar, emeksiz ekmek düşkünleri!...
Çocuklarımızı kedi-köpek yavruları gibi oynatarak mı hazırlıyoruz gelecek asırlara.
2023, 2053, 2071 hedefiniz varsa, vizyonunuz/ufuk çizginiz hangi seviyede?
Çocuklarımızın etkin olmadığı bir bayram kutlamasını nasıl sindirebiliyorsunuz içinize birer yönetici, eğitimci, ana baba olarak?
Animasyoncuların zevkine ve seviyesine teslim edilmiş Millî Bayram kutlaması hangi aklın ürünüdür?
TRT’nin himayesinde yıllardır gerçekleşen Uluslararası Çocuk Şenliği nerede?
Hangi seviyede yapılıyor?
“Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu 41. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliğinin bir kısmı Samsun'da düzenlenecek” diye haber sitelerinde var.
Araştırmamızla öğrendiğimize göre, 14 Nisan’dan beri Samsun’da 40 ülkeden 800'e yakın misafir çocuk var.
20 Nisan’da Samsun’dan ayrılacaklarmış.
Bu yıl Samsun’un ev sahipliğinde yapılan bu etkinlikten kimsenin haberi olmadı.
Nerede saklandı bu çocuklar?
Basın yayın organları ne kadar duyurdu?
Seçim zamanı gözümüze göz kırpan billboardlarda bu etkinliklerin duyurusunu niçin göremedik?
Aldığımız abdest ürküttüğümüz kurbağaya değdi mi?
Yedi gün Samsun’da kalan bu çocuklarla Samsunlu kaç tane çocuk tanış oldu, karşılıklı kültür etkileşimi kapsamında ne elde edildi?
Vali Konağında karşılayıp hediyelerle gönderilmiş misafirlerden Samsun’un pek haberi olmadı…
19 Mayıs’ın 100. Yıl Kutlamalarını heyecanla bekliyoruz efendim…