Amerika'da anne ve baba adaylarının, bebeklerinin cinsiyetini sevdikleriyle aynı anda öğrenmek için düzenledikleri eğlenceli bir kutlama yapıldığını 26 Kasım 2019’da yapılan bir haberden öğrendik…
Kapitalizm, her zaman misyoner göndererek girmez içimize. İşte, böyle eğlenceleri misyon edinen, parasının kaynağı ve miktarı belirsiz görgüsüzler de çıkarır içimizden.
Nitekim bir yıl sonra Ankaralı bir çift, evvelki gün Ankara’nın sembolü Atakule’de gerçekleştirdi bunu. Haberden öğreniyoruz ki maliyeti ortalama 5-20 bin TL arasında değişiyormuş.
Gördünüz mü züppeliği?
Kız doğuracakmış görgüsüz anne. E, Atakule pembeye boyanmış da oradan anladık…
Annelerimizin hamile hanımları gözleyip cinsiyet belirlemesi yapmalarından biz de tecrübeliyiz az buçuk...
Tanıdığımız pek çok muhterem hanımın doğacak çocuğuna yaptığım cinsiyet tahmini genelde tutmuştur. Hatta erkek çocuk bekleyen bir hanım için:
-Bu sefer Allah umduğuna kavuşturacak inşallah, dedim, arkadaşlar arasında, dudak büktüler. Doğumdan sonra baba tahminimin doğru çıktığını duyup “niye müjde vermedin hocam” deyince “gardaş, tahminim öyleydi ama gerçekleşmezse üzülürdün” dedim.
Neyse, şu kıssayı anlatmanın tam zamanı…
Zamanın birinde bir beldenin en zengin tüccarı ikinci hanımından da erkek çocuk sahibi olamamıştır. Hamile olan eşinin doğumu yaklaşınca:
- Bana müjde getireni abat edeceğim, der durur.
Bir garibanın yolu o beldeye düşer. Yiyecek ekmek, yatacak yer vermezler. Gider mezarlığa, sırtını verir bir taşa, uyuyakalır.
Tüccarın kervanı mezarlık kenarından geçerken uyanır gariban. Kalkarken, ayağı bir taşa takılır, düşer.
-Dirilerinizden ne gördüm ki ölülerinizden ne gereceğim… diye söylenmektedir. Kervanın reisi yaklaşır:
- Sen kiminle konuşuyordun demin, diye sorar.
- Mezardakilerle.
- Sen onlarla konuşuyorsun demek.
- Sakıncası mı var, dertleşmek de yasak mı?
Şaşırırlar kervandakiler. “Bu adam ermiş birine benziyor, eğer bebeğin cinsiyetini söylerse patron bizi de bunu da zengin eder” diye geçer aklından kervanbaşının:
- Gel sana yatacak yer verelim ama patronun eşi hamile. Bebeğin cinsiyetini bilirsen çok zengin oluruz, der.
Varırlar eve. Kadın birkaç tur atar ortada, garip yolcu açlığını düşünmektedir.
- Yorgunum, karnım aç. Dinlenirsem yarın daha sağlıklı tahminde bulunabilirim, deyince hemen karnı doyurulur. Tertemiz bir yatağa gömülürken gözü dalar…
Ertesi sabah bir şenliğe uyanır ki değme gitsin…
O gece doğum gerçekleşir. Biri erkek olmak üzere ikiz doğurur kadın.
Garip yolcu başını dövmeye başlar:
- Akşam şöyle yürüttüm kız gibi göründü, bu taraftan baktım erkek gördüm. O yüzden bilemedim demek. Tüh benim aklıma… Allah hayırlı etsin, gözünüz aydın, deyip izin ister yoluna devam etmek için.
Patron bırakır mı böyle akıllı adamı. Ona iş verir, yanında çalıştırır.
***
Şimdi o yabanlığı misyon edinmiş Ankaralı çiftin ikiz bebekleri olsaydı Atakule’nin rengi pembe mavi mi olurdu acaba?...
Böyle bir parti denk gelirse anlayın ki görgüsüzlüğü misyon edinmiş bir mirasyedinin çocuğu olacaktır.