Türkiye’nin çalkantılı sosyal ve siyaset hayatını etkileyen birlikler (odalar, sendikalar, dernekler…) hep tek yönlü olmuştur 1970’lerin ortalarına kadar.
Söz gelimi TMMOB (Türkiye Mimar, Mühendis Odaları Birliği), TTB (Türk Tabipler Birliği) gibi kuruluşların adındaki Türkiye ve Türk isimleri sanki psikolojik olarak herkesi etkilemek için özel seçilmiş gibidir…
Ağzı olan herkes konuşur bu ülkede ama aklı olanın ağzını büzerler. Eğer bir odaya, derneğe, birliğe, sendikaya ki bunların mensup olduğu yerlere bağlı değilseniz ağzınızı açtığınızda ötelenir, itibarsızlaştırılırsınız.
Ağız, kişiliğimizin, karakterimizin, içimizdekileri tahliye borusu değil, gönlümüzde yer eden duyguların, bilgilerimizin, isteklerimizin sesli olarak iletilmesi aracıdır.
1970’lerde iki kıtayı birbirine bağlayan Boğaziçi Köprüsü, içimizdeki ayrılıkçı kudurukların kimliklerini, ağızlarının ne işe yaradığını deşifre etmişti.
Biz o günlerin delikanlıları olarak bu ağız dalaşlarının ortasına düşmüş, yönümüzü, kimliğimizi bulmaya çalışıyorduk.
Konuyla ilgili olarak Yavuz Donat’ın 04 Haziran 2008 tarihli yazısından bir bölümü aktarayım:
(…)
"Bir tarihte" siyaset yine şimdiki gibi gergindi. Mühendis odalarının yönetiminde "şimdiki yöneticilerin ağabeyleri" vardı.
Bir "karar" aldılar:
-Başbakan Süleyman Demirel'in İnşaat Mühendisleri Odası'ndan ihracına... Oybirliği ile...
-DPT Müsteşarı Turgut Özal'ın Elektrik Mühendisleri Odası'ndan ihracına... Oybirliği ile. (…)” karar verilmişti. (Demirel’in suçu Boğaz Köprüsü Projesi, Özal’ın suçu, Demirel’in projelerine destek vermesiydi.)
Daha sonra Demirel ve Özal Cumhurbaşkanı olduklarında bu odaların anlı şanlı yöneticileri bukalemun gibi renk değiştirerek "Bizim ağabeyimizsiniz" diyerek Oda’larına "yeniden kaydettiler", "Plaket" verdiler, "Altın rozet" hediye ettiler.
Bugün Çanakkale 1915 Köprüsü için içlerindekini tahliye etmede kullandıkları ağızlarını açtılar yine…
Şeytan aklım mıncıklayıp duruyor:
Acaba TTB, içlerinde Kırım Devlet Üniversitesi, Saraybosna Üniversitesi, Avrupa Madrid Üniversitesi, Priştine Üniversitesi, Kiev Devlet Üniversitesi, Moskova Devlet Diplomasi Enstitüsü, Şangay Uluslararası Çalışmalar Üniversitesi, Cezayir Üniversitesi, gibi üniversitelerin de bulunduğu 41 üniversitenin Recep Tayip Erdoğan’a verdiği FAHRİ DOKTORA diplomasını iptal etme kararı alır mı?!?!...
Malum bu köprünün fahri mimarı ve Cumhurbaşkanı olmaktan öteye bir unvanı bulunmayan Recep Tayip Erdoğan’ın iptal edilecek diploması yoktur.
Demirel, Özal rahmetli oldu ama eserlerine yenileri eklendi hep, daha da eklenecek inşallah. Ve yine ağzı olanlar konuşacak.