İrfanı yüksek bir milletin evlâdı olan halkımız, aldığı tahsili davranışlarıyla yansıtamayan okumuşlara “Sen mektepte okumamışsın ki, mektep seni okumuş”, der.
Bir de “mektep, medrese görmedin mi” sorusu var ki hançer gibi saplanır insanın bağrına…
Tahsil, ele geçirme, toplama, elde etme, ilim öğrenme anlamlarına gelir.
Vergi, zekât toplama görevlilerine tahsildar, ilim öğrenenlere, okuyanlara tahsil yapıyor, okumuşlara tahsilli denmiştir.
Ömrümün altmış yılında gördüğüm gerçek şudur:
Tahsillilerin bu memlekete verdiği zararın yanına bile yaklaşamaz tahsil görmemişlerin verdiği zarar.
En az kırk yıl önce ilk duyduğumda üzerinde çok düşündüğüm “Cehaletin ve ihanetin bu kadarı ancak tahsille mümkündür” sözünün doğruluğu, ülkemizin her kritik döneminde defalarca doğrulanmıştır.
İşte corona-19 virüsü, bu tahsilli virüsleri bir kere daha su yüzüne çıkarmıştır.
Sadece şu İsveç’ten getirilen vatandaşımız Emrullah Gülüşken hakkında üretilen yalan haberler, bunun en belirgin örneğidir.
-İsveç yasalarına göre bir hasta iyileşmeden ülkeyi terk edemezmiş… Bu, “vatandaşımız hasta masta değil, propaganda için rol kesiyorlar” alçaklığının önsözüdür.
-Havaalanına kadar elbiseleriyle gelmiş, Türkiye’ye gelince hastanede gövde gösterisi yapacak kadar sağlıklıymış…
-Kendisi AKP’li bir milyonermiş ama AKP yine film çevirmeyi becerememişmiş… AKP seçmeni yutmuş olabilirmiş ama akıllı insanlar yutmazmış
- Emrullah Gülüşken, Konya Kululu olan Sağlık Bakanının yakınıymış, o yüzden özel uçak gönderilmiş. Oysa adı geçen kişi Batmanlı.
Bu alçak fırıldağı, sıradan bir Türk vatandaşının çevirmesi mümkün değildir.
Bunun bir de teknoloji yoluyla her telefona gönderilmesi var. İçlerinde hukuk dâhil yüksek tahsil yapıp devletin çeşitli kademelerinde görev yapanların olması ne kadar acıdır, bilseniz.
CHP'li vekillerin de dâhil olduğu bu fitne ittifakını da eklerseniz durum daha iyi anlaşılır.
Sevmediklerine devamlı kulp takıp sevdiklerinin kusurunu hiç görmeyen, mutlak doğru sayanlar, insan olmanın şerefinden yoksundur.
Karantina günlerinin başında ölü sayısı üzerinden algı güdümü yoluyla toplumda infial uyandırma ihaneti içinde ne çok tahsilliler, emekli devlet memurları vardır kim bilir.
Hiç usanmadan ve utanmadan telefonlara, vat sap gruplarına, face özelinden belli ihanet sitelerinin art niyetli mesajlarını gönderenlerin kaliteleri yerlerde sürünmektedir.
Başka ülkelere yaptığımız yardımları “Kendi vatandaşına maske veremeyen hükümet, bizim paramızla dünyaya hava atıyor” gereksizliğini yapanlar vardı. Şimdi onlara da maske gelince ve alınan tedbirlerle durum kısmen rahat geçerken:
-Hükümet maske dağıtımında çuvalladı, deme doğrusuna ulaşmaya başladılar. Sanki dünyada vatandaşına maske dağıtan başka ülke varmış gibi…
Bu türler selam verirlerse, kendi kelamları değil Allah’ın selamıdır diye alırız ama gönülsüz. Bir dertleri olsa koşarız ama derdimizi açmayız asla. Zira “Geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni” der Yavuz Sultan Selim.
Ülkesinin hiçbir başarısını içine sindiremeyen yaban otlarıyla dolu etrafımız.
Gizli emellerin yerli ve gizli tahsildarları hak ettikleri cezayı almazlarsa bu ülkede huzurlu yaşamak mümkün değildir.
Tahsillilerin cehaletinden, ihanetinden cümlemizi Allah korusun.