Eski bir güreşçi, güreş antrenörü ve hakemi olarak içimi dökmemden daha normal ne olabilir bu günlerde?...
Şu iki aşamalı soruyu sorarak başlayayım isterseniz:
Hamza Yerlikaya gibi bir şampiyon kaç yılda bir yetişir ve bir anda nasıl “maskara” edilir? Bunu başarmanın okulu var mıdır?...
Pehlivan bir babanın oğlu ve bir edebiyat öğretmeni olarak hiç güreş bilmeyen dokuz çocuğu iki yılda yetiştirip dokuzunu da sıkletlerinde önce il birincisi sonra takım hâlinde Yıldız Erkekler grekoromen Türkiye şampiyonu yapmış biri olarak söz söylemek hakkımı kullanmak istiyorum.
Amacım bir büyük şampiyonu tanıtmak, övmek değildir ve Hamza’nın buna asla ihtiyacı yoktur.
İlk önce, Hamza’yı milletvekili yapanlar, ona milletimizin minnet borcunu mu ödemişlerdir yoksa o erişilmez şöhretin arkasına mı sığınmışlardır?
Asıl cevaplandırılması gereken soru budur.
Sonra, ikram edilen Güreş Federasyonu Başkanlığı’nı da biraz anlarım.
Daha sonra lütfedilen görevlere getirildikçe gerildim durduğum yerde…
Bir şampiyonun arkasına bu kadar saklanmak onu hedef tahtası yapmaktır. Böyle atamaları yapanı da sıkıntıya sokmaktır bu.
En son verilen görev, bütün hataların üstüne kaymak sürmüştür.
Diyelim ki Spor Bakanlığı Bakan Yardımcısı, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı için edindiği eğitim düzeyi uygun olsun, bir bankanın yönetim kurulu üyeliği çok komik bir görevlendirme değil midir sizce de?
Böyle şampiyonların adını yaşatmak, zinihlerde taze tutmak millî bir görevdir. Adları spor tesislerine, gelenekselleştirilmiş uluslararası spor orgazisyonlarına verilerek anıtlaşan bu başarılarını gelecek nesillere aktarmak mümkündür.
Şimdi ne yaptınız?
Şampiyonumuzun gönüllerde olması gereken adını üç kuruşluk adamların diline düşürdünüz. Bunun için kasıla kasıla ters takla atın da sevincinizi görelim.
Bir büyük şampiyonu arpalıklara susamış pespaye bir açgözlü durumuna düşürdüğünüzün farkında değilsiniz ama manşetlerde, sosyal medyada yapılan yorumları görünce sıkıntıdan kulaklarımız kızarıyor biliyor musunuz?
Bu işleri yapacak (arpalıklarda doyumsuzluğunu giderecek) başka yakın akıldaneniz mi kalmadı?
Sayın Hamza Yerlikaya, bu görevi hangi hakla ve akılla kabul edeceksiniz?
Bu atamayı yapanı kandıran/aldatan kimlerdir? Onların Hamza Yerlikaya’ya bir garazı mı vardır?...
Görmemişin bir şampıyonu olmuş, bastırıp gözünü çıkarmış…