Zihniyet iflas edince mezarlar ve tarih de yok oluyor. Türk ve İslâm tarihini kendi ellerimizle yok etmeye “İslâm Dini adına” öylesine kararlıyızki asırlardır süregelen bir “şuur tutulması” “idrak uyuması” içindeki olmayan bir tarih şuuru ile ülkemizin tapuları olan tarihi mezarlarımızı ve hazirelerimizi yok ederek yaşıyoruz.
İslâm dini ve ulama zihniyeti; şeriat adı altında otorite tanımayan otorite, tarihi yok eden bir kargaşa üretmektedir. Ne zaman mezarlarımızın asli halini korumayı öğreneceğiz?
Sadece Türkiye değil Suudi Arabistan da aynı dramı yaşamaktadır. Aramızda basit farklar olmasına rağmen özünde yok edilen bir şey var: İslâm ve insanlık tarihi.
Suudilerde daha fazlası var: tarihin yanında insana saygı da yok edilmiştir.
Suudi Arabistan’da ortaya çıkış gerekçesi son derece haklı olan “Vehhabi” hareketi sahabe, Emevi, Abbasi, Osmanlı tarihini yok eden bir “kargaşa ve fetret icraatına” dönüşmüştür. Tarihi mezarları bile normal mahalle mezarları gibi alelade, sıradan mezar olarak görüp hepsine aynı ad verilmektedir. Peygamber efendimizin sevgili eşi Hazreti Hatice’nin defnedildiği Cenneti Mualla da aynı adı taşır. Mahalle mezarları da aynı adı taşır: “ Malat, Cemetery”
Heryeri düz bir mantıkla aynı şekilde görmek ilk bakışta doğru ve düzgün bir mantık silsilesinin ilk düşünce zinciri olabilirdi. Ama ikinci aşamada mezarların içine girdiğinizde ne ad ne de bir çiçek gördüğünüzde şaşırıyorsunuz. Bir de ülkede hiçbir şekilde varlıkları görülemeyen “hanımların” mezarlara girememekte olmasını öğrendiğinizde daha da şaşırıyorsunuz. Mezarların sadece pafta ve mezar numaralarının bulundığu ortamda insanlar mezarlarını tanımak için değişik yöntemler aramak zorunda kalıyor: Ya taşları boyuyor. Ya taşlara özgün şekiller veriyorlar.
Suudilerin hem tarihi hem de insanı yok ettiği din zihniyeti ülkede yargı düzeninin tam hakimi olan Vehhabi sülalesi torunları tarafindan icra edilmektedir.
Ülkemizde ise tarihi yok eden zihniyet siyasi ve idar erk tarafından icra edilmektedir. Bakanlar Kurulu kararı ile şeyh efendiler ve benzerleri üzerine çivi çakılması bile cinayet olan mekanlara defnedilmekte ve üzerlerindeki kitabeler ya bir kenara atılmakta ya da hırsızların insafına bırakılmaktadır.
İşin daha da garibi imanı bütün, dini derin kişilerin öncülük ettiği bu yıkım ve kırım hareketine karşı çıkanlar ise dinle hiç alakası olmayan kesimler olmaktadır.
Burada sorun din zihniyetinin tarih ve ülke tanımamasından kaynaklanmaktadır.
Onca tarihi kurul olmasına rağmen Üsküdar İskele Camii'sinin hemen yanıbaşındaki Mimar Sinan hamamının market oluşunu nasıl izah edeceğiz?
Mezarlık memurlarına göre cesedin 5-8 ay içinde eti toprağa karışır. Ama hükümet ise 5 yıl sonra aynı yere bir başka cesedin gömülmesine izin veriyor, diyorlar. Mezar sahibinden alınan yazılı izin ile ceset mezar içinde bir köşeye konmakta üzerine bir ceset daha ilâve edilmektedir. İhtiyaca binaen yapılan bu işlem yer altından yer üstüne çıktığımızda bir tarih kıyımına dönüşmektedir. Kitabeler de zamanla yok olmaktadır. Böylece iman iştahıyla Türk ve Osmanlı tarihi yok olmaktadır.
Üsküdar Karacahmet Mezarlığı'ndaki dram şudur: Sünni müslüman, Alevi din kardeşimiz, Cumhuriyetçi zihniyet, İslâmı bütün kesimler hepsi elbirliği etmiş adeta milli bir ittifak halinde önce mezarları gömü sisilesi mekanı haline getirmekte ve ardından da kitabelerini kaldırmaktadır. Cemevi ve yeni mezarlık üretilerek mezarlık kitabeleri bazı yerlerde bir araya toplanmakta bir köşeyi işgal etmekteler.
Türk tarihi ile birlikte ülkenin tapusu olan mezarlık yok edilmiştir.
Bu felaketten kurtulmak için en azından bir “mezar taşları müzesi” yapılamaz mı diye düşünmeden edemiyorum.
2009 Ocak sonunda Tokyo’ya gitmiştim. Bir Japon hanım akadaşa telefon ettim. ”Bana Japon ruhunu görebileceğimbir yer söyle orayı ziyaret edeyim”dediğimde Sensooji (Asakusa) tapınağı ile Taito’daki mezarlığı önermişti.Her ikisine de gittim.
Taito kentindeki mezarlıkta günümüze ait mezar içindekiyollar üzerinde köpeklerin popolarına takılması gereken dışkı torbaları için dkkat uyarılarından başka bir şey bulamadım.
Mezarda Japon tarihini soludum.