2018 yılı Ramazan Umresine 27 Mayıs günü hareket edeceğimiz şu günlerde ön hazırlık aşamasında okuduğumuz ;Kuranı Kerim ve bilgilendirme eserleri bizi aşağıdaki fikirlere sürükledi:
Çok mu zordu?
İster Vahhabi, ister Şii, ister sünni olsun İslâmdünyası Kabe ve Medine arazileri üzerinde mezhep taassubu ve hizipleşme enaniyeti deği evrensel insani değerler üzerinden düşünüp ona göre bir tavır geliştirmeliydik müslümanlar olarak.
Çok mu zordu?
Mekke ve Medine 5x5 km. ebadında merkez eski kentleri sit alanı inşa edip kentlerin sözkonusu çerçeveler dışında inşa edilecek oteller alanından ziyaret edilecek bir kentleşme pilânı içinde tasarlanması.
Hem Hazreti Muhammed’in manevi hatırası muhafaza edilmiş olacak hem de huzur içinde insanlar ibadet yapmış olacaktı.
Çok mu zordu?
Mekke ve Medine çevresinde 100 km. ebadındaki bir dairede kuzey- güney, doğu batı hatlarından insan taşıyan metrolar inşa edilerek tabiat ve çevre felâketinin önüne geçilmesi.
Hem dünya durdukça müslümanlar insan gibi itişip kalkışmadan ibadet yapacaklar hem de Suudi haysiyetiyle bu işi bedava yapması gerekirken ihtiyaç gereği gelir temin edecekti.
Çok mu zordu?
Atalarıma küfredenlere yeniden bakmak lâzım. Yeryüzünde bir başka millet gösterin ele geçirdiği topraklara yardım eden ve o insanlar için can veren. Padişahımız da buna dahildir. Sadece ve sadece Türk milletidir.
Zerre kadar da milliyetçilik değildir bu ibaremiz. Gerçeği ifade etmektir. Almanlar, Ruslar, Japonlar, İngilizler, Hollandalılar hepsi bu konularda sicili bozuk bir millettir.
Küçük örnekler verelim; İngilizler Açe esrarını (ganja) satmak için Çinlilere savaş açmıştır. (1841 Afyon Savaşı) Japonlar 1944 Ekiminde Doğu Endonezya Babar adalarında köylüleri katletmişlerdir. Felemenkler 350 yıl işgal ettikleri adalarda 12 yaşına varıncaya kadar kız çocuklarına el koymuşlar (perniyaian) en adi şerefsizliği icra etmişlerdir.1840 lı yıllarda ağır vergilerden dolayı aç kalan anneler kendi evlatlarını yemiştir. (Kaynak; Max Havelaar)
Örnekleri uzatmak mümkündür.
Kutsal topraklarda buduygulara kapıldık. Kürt devletinin kurulmasını açıkça savunan Suudi idaresi hiçbir şekilde “ümmet” diye bir endişesi yokken bize mi düşüyor “ümmetçilik” çok mu zor oluyor “milli bir din” inşası.
Hatalarıyla sevaplarıyla Mustafa Kemâl Paşa isimli Selânikliyetime dualar ettim. Bana nüfus kağadı verdiği için.Tarikatçı olmadığım için çok mutlu oldum. Çok mu zor Türkçe ibadet asıllı bir din zihniyeti geliştirmek. Çok mu zor?
Çok mu zor bu dünyada bir milleti olan müslüman olarak ileri ülkelerle rekabet etmek?