Ne zaman kargaşa, yıldırıcı olaylar, çöküntü yaşansa, güç dönemden geçilse ilk sığınılan; toplumsal uzlaşıyı sağlamak adına ASGARİ MÜŞTEREKLER – ORTAK DEĞERLERDE BİRLEŞMEK çağrısıdır. Doğrudur, olağanüstü olayların üstesinden gelebilmek için şarttır.
Sadece olağanüstü durumlarda değil, milletin yaşaması, ilerlemesi için her zaman yansız, ayırımsız şekilde ortak değerlerde birleşilmeli, sahip çıkılmalı, bırakılmamalıdır.
Ortak değerlerde çatışılmamalı, ayrışılmamalı, ötekileştirilmemelidir.
Siyasi, ideolojik çıkar için kullanılmamalıdır.
Ortak değerler sömürülmemelidir.
Doğrusu budur.
Fakat Türkiye’de bu alan tam bir katliam.
Vur Allah vur!
Kullan babam kullan!
Ucuz siyasetle, siyasi çıkar ve oy uğruna bu konular hep kaşınır ve alabildiğine karşıtlık oluşturulur.
Önyargı oluşturulur.
Ortak değerler üzerinden çatışılır.
Düzmece, uydurmaca, yapmacık sözlerle, ikiyüzlülükle, yalan, iftira ve karalama ile güya biri milletin ortak değerlerinden yana, diğeri ya da diğerleri karşıdır.
Yönlendirme algı ve bilinçaltına yerleştirme sonucu gerilim artıkça artar ve düşmanlığa dönüşür.
Ne yazık ki Türkiye’de ortak değerler - asgari müşterekler bile ortak - müşterek değildir.
Cemaat, tarikat, mezhep, örgüt, siyaset, ideoloji inançları müşterekliğinden, millet müşterekliğine geçilemiyor.
Onun içinde bir türlü adam olunmaz.
Ne yazık ki komşuluk ilişkileri ve mahalle kültürü de çok zayıfladı; vatandaşın çevresiyle bağı kopmaktadır.
Böyle gidilirse bırakın milletin asgari müştereklerini, ailenin bile asgari müşterekleri kalmayacak.
Ortak değerler, sadece kişinin, derneğin, vakfın, partinin, cemaatin, tarikatın, mezhebin dünya görüşüne uygun olduğu için ortak değer veya asgari müşterek değildir.
Türk tarihinin içinden süzülerek gelen değerleri, ortak değerleri - asgari müşterekleri ayırmak, devletin sürekliliği ve tarihin bütünlüğü bakımından büyük yanlıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran millî irade, millî kimlik ve tarihimiz ile çelişen bir anlayış kabul edilemez.
Türk kimliği, Türk milleti, Türk dili, Türk Bayrağı, Türk devleti ve ülkesinin bölünmez bütünlüğü, Türk İslam inancı, Kur’an-ı Kerim, Ezan, İstiklâl Marşı, Atatürk, Cumhuriyet, Demokrasi, Adalet, Hukuk, Misak-ı Millî, Bayramlar (sevinç günleri), yas günleri gibi Türk milletini Türk milleti, Türkiye’yi Türkiye yapan ilkeler ve değerlere saygılı ve gerçekten içten bağlı olunmalıdır.
Türk Milleti’ne mensubiyet şuuru geliştirilmeli; milleti oluşturan parçalar bütünün önüne geçirilmemelidir.
Ortak bir millî ülkü olmazsa, birlikte, dirlikte olmaz, ortada millette kalmaz.